New York Menkul Kıymetler Borsası ve 1929 Çöküşü

New York Menkul Kıymetler borsası 1817 yılında kurulmuş olsa da orijini bir grup simsarın Wall Street'de (bir çınar ağacı altında) imzaladığı anlaşmaya kadar uzanmaktadır.

Çınar Anlaşması, simsarlar arasında doğrudan gerçekleştirilen hisse senedi işlemlerine ilişkin ilk yönetmeliktir. Anlaşmaya göre hisse satışlarında ilk öncelik imzası bulunan diğer kişilere tanınacaktı. Bu anlaşma aynı zamanda müşterilerden alınacak komisyonlar için de alt bir taban limit getirmiştir.

Burada işlem gören ilk tahviller (Birleşik Amerika Devletleri Birinci Bankası gibi) hükümet kaynaklarından oluşmaktaydı. New York Bankası hissesi ise hükümetle ilişkisi bulunmayan yatırım araçları içerisinde en popüler olanların başında gelmekteydi. O tarihten bu yana, pek çok büyüme fırsatı sayesinde, hisse senetleri üzerinde işlem yapmak gerek profesyonel gerekse ülke çapına yayılmış bireysel yatırımcıların hobisi haline gelmiştir ve bu durum bugün de geçerliliğini korumaktadır.

Wall Street

1817 tarihinde New Yorklu hisse simsarları yeniden bir araya gelmeye ve yeni reformları hayata geçirmeye karar vermişlerdir. Philadelphia'daki brokerlar kurulunun uyguladığı kurallardan esinlenerek işlemlere yönelik sınırlamaları ve manipülasyona karşı alınacak tedbirleri tayin etmişlerdir. Daha sonra New York Menkul Kıymetler Borsası Kurulu adı altında toplanmış ve hisse alım-satım işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için özel bir yer tesis etmişlerdir; bundan önce işlemler Tontine kahvehanesinde gerçekleştirilmekteydi. Şu anda faaliyet gösteren Wall Street binası seçilene dek pek çok kez yer değiştirilmiştir.

New York Menkul Kıymetler Borsası'nın gelişiminde telgraf önemli bir rol üstlenmiştir. Sivil Savaş'ın bitişi ertesinde büyük bir artış kaydeden hisse senedi işlemleri New York adının şöhrete kavuşmasına ve diğer borsaları geride bırakmasına yol açmıştır. Zamanla artan üyelikler önce ikiye, 19uncu yüzyıl başlarında ise üçe katlanmıştır.

Yapılan işlemlere olan ilginin bir çığ haline dönüşerek hız kazanması pek çok panik ve küçük çöküşleri de beraberinde getirmiştir. Bunlardan en dramatik olanı ise 24 Ekim 1929 tarihinde vuku bulan Kara Perşembe'dir. Meydana gelen büyük satış dalgası ve panik piyasanın 29 Ekim 1929 tarihinde tamamen çökmesini sebep olmuştur.

29 Ekim sonrasında ise hisse senetleri fiyatları yavaş bir şekilde yukarı doğru hareket etmeye başlamış ve kısa bir süre içerisinde belirgin bir toparlanma sergilemiştir. Yine de, fiyatlar düşüşünü sürdürmüş ve Amerika Birleşik Devletleri kendisini 1932 yılında Büyük Buhran'ın pençesinde bulmuştur. 1932 yılında hisseler çöküş öncesindeki değerlerinin ancak %20'si seviyesindeydi. Aslında 1929 yılında gerçekleşen çöküş Büyük Buhran'ın yegane sebebi değildir fakat ekonomik parçalanmayı hızlandırmış olduğu da şüphe götürmez bir gerçektir. 1933 yılına gelindiğinde Amerika'daki bankaların yarısı başarısızlığa uğramıştı ve işgücünün %30'u -yaklaşık 15 milyon insan- işsiz kalmıştı. Pek çok ailenin yiyecek bile satın alamaz duruma geldiği dönemde intiharlar da işadamlarının bu berbat pozisyondan kurtulma tercihi olmuştu.

Gelecekte New York Menkul Kıymetler Borsası'nda oluşabilecek çöküşleri engelleyebilmek amacıyla on-beş puan programı uygulamaya sokulmuştur. Bu programın hedefi hisse senedi yatırımcılarının ciddi kayıplara maruz kalmasının önüne geçilmesiydi. Başkan Franklin Roosevelt döneminde borsa, 1 Ekim 1934 tarihinde, ulusal menkul kıymetler borsası olarak (SEC denetiminde) kayıt altına alınmıştı. Yönetim kurulunda bir başkan ve on üçü üye mevcut bulunmaktaydı.

Amerika Birleşik Devletleri, 2. Dünya Savaşı'na (Müttefiklere) katılarak Mihver devletlere karşı savaşmaya başladığında bile New York Menkul Kıymetler Borsası'nın çöküşünden kaynaklanan yıkımın etkisi atılamamıştı. Bu dönemde atılan adımlar Amerika ekonomisinin canlanması ve hisse senetleri piyasalarının küresel bazda kazanca ilerlemesi için gerekli temelleri hazırlamıştır.

Son 30 sene içerisinde hisse senedi piyasalarında gözlenen çalkantılara rağmen, bu yatırım araçları üzerinde işlem gerçekleştirmek ekstra kazan elde etmek isteyen yatırımcılar arasındaki popülerliğini yitirmemiştir. Pek çok yatırımcı, seçtikleri hisselerin iniş ve çıkışlarını ilgiyle takip etmektedir; bazıları için alınan kararlar bir kumardan öteye gidememektedir. New York Menkul Kıymetler Borsası gelecekte de bir güven ve güç abidesi olmayı sürdürecektir. Yine de, bu zenginlik ve kazanç sembolünün bazı koşullar dolayısıyla tepetaklak olabileceği ihtimalini göz ardı etmek çok büyük bir yanılgıdır.

 

Cina Coren
Cina Coren, daha önce Wall Street'de finansal danışmanlık ve aracılık yapmıştır. İletişim dalında Master derecesine sahip olan Coren, uzun bir süre boyunca uluslararası haber ve gazetecilik kuruluşları için yazılar hazırlamıştır. Bugün Cina zamanının büyük bir bölümünü internet üzerinde makaleler hazırlayarak ve haberleri çok yakından takip edebilmek için çeşitli yayın organlarını takip ederek geçirmektedir.