Hangi Pariteler Üzerinde İşlem Yapmalıyım?

Forex piyasasındaki yatırımcıların büyük bir çoğunluğunun yaptığı en ciddi hata hangi parite üzerinde ne yönde işlem yapmaları gerektiği yönünde verdikleri kararın kazançlı olmak konusunda %90 etkisi bulunduğunu anlamamalarıdır. Ne yazık ki, yatırımcıların çoğu kendilerini en mükemmel giriş noktası arayışına odaklamakta ve yön teyinini doğru yaptıkları sürece pozisyon açtıkları seviyenin aslında başarılarına pek fazla katkı sağlamayacağı gerçeğini unutmaktadırlar. Kısa vadeli, örneğin 5-dakikalık grafiklerde, giriş için fırsat bulmak konusunda uzman olabilirsiniz, fakat eğer ne üzerinde işlem yapacağınıza daha uzun vadeli grafiklerde karar vermezseniz, bu uzmanlık size pek bir fayda getirmeyecektir. Yatırımcılar bu hatayı neden yaparlar ve hangi pariteyi seçmeleri gerektiğine nasıl karar verebilirler?

Parite Seçimine Neden Yeteri Kadar Özen Gösterilmiyor?

Yatırımcılar doğal olarak para kazanmaya can atmaktadır. Kendilerine bu kazancın kısa vadeli grafiklerde işlem yapmakta yattığı söylenmektedir - bu telkin en azından teorik olarak doğrudur. Yatırımcılar bazı paritelein diğerlerine nazaran daha düşük alım-satım farkına (spread) sahip olduğunun farkına varmaktadır ve masrafları düşük tutmak açısından bunları tercih etmenin iyi olacağına inanmaktadır. Akla yatkın bir diğer sebep ise işlem yaptıkları saatlerde en aktif pariteleri seçme arzusudur. Bazıları ise paritelerin kendilerine has karakterleri olduğunu ve bu yüzden sadece birkaçını seçerek bunların sergiledikleri davranışları tam olarak idrak etmenin önemine dikkat çekmektedir.

Bu değerlendirmeler, bir dereceye kadar, doğruluk payı içermektedir. Buradaki problem, hangi pariteler üzerinde işlem yapmanız gerektiği seçiminde bu düşüncelerden daha önemli faktörlerin yer almasıdır. Geçmişte ben de buna benzer tecrübeler yaşadım. Örneğin, EUR/USD ve GBP/USD pariteleri üzerinde odaklanmaya karar verdim. Aylar geçtikçe bu iki parite küçük hareketler meydana getirirken USD/JPY paritesi bir roket gibi fırladı ve üzerinde işlem yapanlara bir hayli gelir temin etti. Ben, gerek EUR/USD gerekse GBP/USD paritelerinin karakterlerini çok iyi bilmeme ve çalışan bir stratejiye sahiptim ancak bu sabit düşüncem 2012 yılının en iyi fırsatlarını sunan Japon yenindeki (ve çaprazlarındaki) hareketi kaçırmama yol açtı.

Hangi Pariteleri Seçmeniz Gerektiğini Belirleyecek En Önemli Faktörler

Peki karar verme aşamasında göz önünde bulundurmanız gereken en önemli faktörler nelerdir? Bu konuyu açıklığa kavuştururken kumar dünyasından bir örnek vereceğim. Diyelim ki bir kumarhaneye gittiniz; burada kazanmanız için diğer insanların mayasa koyduğu parayı almanız gerekmektedir. Diğer bir deyişle, onların kayıpları sizin kazancınızdır. Döviz piyasası da benzer bir şekilde çalışmaktadır. O zaman hangi masaya oturmalı? Hareketin içerisinde yer almanız gerektiğinden en yoğun pariteleri tercih etmelisiniz; az oyuncunun bulunduğu masalardan uzak durmalısınız. Bu ayrımı nasıl yapabilirsiniz? Piyasa manşetlerini takip etmek bu konuda size yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra, hacim istatistikleri gibi daha güvenilir araçlara başvurabilirsiniz. Neticede pek çok aracı kurum veya banka işlem hacimlerine yönelik verileri açıklamaktadır. Bu rakamlara göre günümüzde işlem hacminin %70’i Amerikan doları, Euro ve Japon yenine aittir. İngiliz sterlini ve Avustralya doları %10’luk bir dilime sahiptir. Amerikan dolarının en büyük orana sahip olması dolayısıyla işlemlerinizi bu para birimini içeren pariteler üzerinde yoğunlaştırabilirsiniz. Kısacası, platformunuzu açıp bugün yüzlere ulaşan pariteden hangisi seçeceğim (veya örneğin CAD/CHF işleme uygun mu) diye kara kara düşünmenize gerek yoktur. Bu tip paritelere yönelik destek ve direnç seviyeleri de pek güven verici değildir zira bunları takip edenlerin sayısı bir hayli azdır!

Listeyi Daraltmak

Artık hangi gruba yönelmeniz gerektiğini öğrendiğinize göre bir sonraki aşamaya geçebiliriz. Listeyi daha da daraltmak için volatilite faktörüne başvuracağız. Neticede hareket etmeyen bir pariteden kazanç elde etmeniz mümkün değildir. En hareketli pariteyi tercih etmeniz olası en iyi fırsatları da beraberinde getirecektir. Piyasaki hareketliliği tahmin etmekte bazı yöntemler kullanılmaktadır ve ben de sorularınıza yanıt bulmak maksadıyla aşağıda bunlara değineceğim.

Piyasada ilk hatırlamanız gereken unsur volatilitenin “öbek” yaptığıdır. Örneğin, bir paritenin ortalama günlük hareketinin %1 olduğunu varsayalım. Bu parite bir anda günlük %3 hareket sergilemiş olsun. Benoit Mandelbrot gibi veri uzmanlarının yürüttüğü araştırmalar bu tip bir hareket sergileyen paritenin bir sonraki günde %1’den fazla, %3’e yakın, bir hareket gerçekleştireceğini göstermektedir. O zaman böyle bir parite dikkatinizi çektiğinde, duraklamadan ziyade, aşırı hareketliğinin süreceğini varsayabilirsiniz. EUR/USD, GBP/USD ve USD/JPY paritelerinin 5 ve 10 günlük ortalama doğru aralığını (ATR) hesaplamanız ise bir diğer yaklaşımdır. Bunları yüzdeler olarak hesaplayabilir ve bir sonraki günde değeri en yüksek olan üzerinde işlem yapmayı karar alabilirsiniz.

Burada momentum ve akım (aslına bakarsanız her ikisi de aynı şeydir) da hayati bir önem taşımaktadır. Son yıllarda Amerikan doları, Euro ve Japon yeni uzun vade akımını takip etme eğilimi sergilemektedir. Bu aşamada, fiyatların şu anda bulunduğu seviyenin bundan 3 va 6 ay önceye kıyasla nerede olduğu kuralına başvurabilirsiniz ve (böyle bir akımın mevcut olması halinde) aynı yönde işlem yapabilirsiniz.

Eğer Asya piyasasının açık olduğu saatlerde işlem yapıyorsanız, Japon yeni ve Avustralya doları gibi bu bölgenin para birimlerini içeren pariteleri ön planda tutabilirsiniz. Tabi bu arada bu paritelere üzerinde kullanabileceğiniz bir işlem stratejisi geliştirmeyi de ihmal etmeyin yoksa benim USD/JPY paritesindeki hareketi kaçırdığım gibi sizde uyuyakalabilirsiniz. Eğer o dönemde bu zamanlarda yaptığım gibi günlük grafikten faydalanma erdemine sahip olsaydım, Japon yenindeki ciddi hareketten faydalanabilirdim; ben uykumdayken Tokyo’daki yatırımcılar benim için para birimini hareket ettiriyor olacaklardı!

Son olarak, ekonomik takvimdeki önemli olaylara gerektiği önemi vermenizi söyleyebilirim. Merkez bankalarının toplantıları veya para politikalarına yön verebilecek kritik verilerin açıklanması piyasalara aşırı hareketlilik temin edebilir. Bu tip olaylardan kazanç elde edebilirsiniz.

Özetle, ilginizi majör paritele yönlendirin, yüksek volatiliteye (hareketliliğe) sahip para birimlerini tercih edin ve tabi ki uzun vade akımların hüküm sürdüğü fırsatları yakalayın. Bu unsurlara bağlı kalmak döviz piyasasındaki kazançlarınızı artıracaktır.

 

Adam Lemon
Adam Lemon, finansal piyasalarda 12 senelik tecrübeye sahip olan ve 6 yılını Merrill Lynch’te geçirmiş bir forex uzmanıdır. Adam, İngiltere Menkul Kıymetler ve Yatırım Enstitüsü tarafından verilmiş olan Fon Yönetimi ve Yatırım Uzmanlığı sertifikasına sahiptir.