Amerika Merkez Bankası Faiz Oranları Yükseltmekte Aceleci Davranmıyor

Pek çok büyük merkez bankasının aradan yedi yıl gibi büyük bir zaman geçmesine karşın faiz oranlarını halen rekor düzeyde düşük seviyelerde tutuyor olması Küresel Finansal Kriz'in dünya finans piyasalarında ne derece ciddi bir tahribata yol açtığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Merkez bankaları faizleri düşürerek ekonomiye "ucuz" para enjekte etmektedir; burada amaç iş çevrelerinin borçlanmasının kolaylaştırılmasıdır, bu sayede firmalar aktivitelerini genişletecek ve ekonominin büyümesini sağlayacaklardır. Belirlenen faiz oranları tabi ki ticari bankalara verilen borçlara yöneliktir, yani firmaların borçlanma maliyetleri biraz daha fazladır - her şeye rağmen tarihin en düşük seviyelerini görmüştür. Küresel Finansal Kriz'in beraberinde getirdiği belirsizlik ortamı iş çevrelerinin borçlanma konusunda bir hayli tedirgin davranmalarına yol açmıştır. Neticede firmalar, talebin (kriz öncesi döneme nazaran) daha az düzeylerde kalacağının bilincindeydi. Bunun yanı sıra, krizi döneminde pek çok bankanın piyasaya yönelik aşırı riskler taşır hale gelmesine de neden olmuştur. Bu bankalar, kendilerini yeni bir felakete karşı hazır tutmak için bu paraların bir bölümünü bilançolarını iyileştirmekte kullanmayı tercih etmiştir.

Bu gerçeklerin sonucunda bazı bankalar niceliksel gevşeme programları başlatmak zorunda kalmıştır. Tahvil ve ipoteğe dayalı menkul kıymetler alımı aracılığıyla yaratılan yeni paralar hem uzun dönem borçlanmayı hem de mortgage oranlarını çok düşük seviyelerde tutmakta kullanılmıştır. Avrupa Topluluğu da -ekonomisini canlandırmak maksadıyla- Pazartesi gününden itibaren kendi niceliksel gevşeme programını hayata geçirecektir. Bazı piyasaların son günlerde rekor seviyelere ilerlemesinin gerisinde bu sebep bulunmaktadır. Varlık alımlarının azaltılması veya borçlanma oranlarının artması piyasaları aşağı çekmektedir.

Amerika Merkez Bankası, faiz oranlarının yukarı yönde hareket ettirilmeye başlanması konusunda esnek davranacağının sinyalini vermiştir. Banka, ekonominin güçlenmeyi sürdürmesine rağmen, işsizliğin ve maaş artışı hızının olması gerektiğinden daha yavaş hareket ettiğini ifade etmektedir. Bu durum, Amerika Merkez Bankası'nın yaz döneminden önce faiz artırımına gitmesini pek de olası kılmamaktadır. Yüksek faiz oranlarını tetikleyen faktörlerden birisi de enflasyondur. Fakat petrol fiyatlarının gerilemesi ve küresel talebin zayıflaması ABD'de enflasyonun düşük seviyede seyretmesine yol açmaktadır.

Dr. Mike Campbell
About Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri