Deflasyon Amerikalıları Korkutmuyor

Avrupa, düşük ve hatta şu an için negatif düzeyde olan enflasyon konusunda birçok adım atmıştır. Düşük enflasyonla mücadelenin gerekliliği tüketici talebini etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Neticede, fiyatların ileriki aylarda gerileyeceğini bilen tüketiciler büyük kalem harcamalarını geleceğe ertelemektedir. Eğer herkes bu şekilde davranmaya başlarsa, tüketici talebinde azalma baş gösterecektir. Avrupa Topluluğu'nun var oluşunun en birinci sebebi 28 üye için tek bir piyasa yaratma fonksiyonudur ki talebin azalması doğal olarak büyüme hızında belirgin problemler açığa çıkaracaktır. Her şeye rağmen bu teori -Batılıların yaptığı harcamaların kredi kartlarına dayanmasından ötürü- şimdi pek ciddi bir sorun teşkil etmemektedir. Eğer Avrupalılar biraz daha tutumlu olsalardı kredi kartı kuruluşları ve bireysel finansman sektörünün geleceği pek de parlak olmayacaktı. Batıda tüketiciler isteklerine kavuşmak için para biriktirmekten ziyade anında sahip olmayı tercih etmektedirler. Bu yüzden, insanların az da olsa tasarruf etme çabasına gitmeleri nadiren gözlenmektedir.

Amerikalıların kısa vadeli enflasyona pek de aldırış etmemeleri tezat bir durum meydana getirmektedir. ABD Çalışma Bakanlığı tarafından dün açıklanan rakamlar, tüketici fiyatlarının Ocak ayında %0.7 oranında gerilediğini ortaya koymaktadır. Fiyatlar şu anda bir sene önceye oranla %0.1 düşmüştür. Diğer bir deyişle 2014 enflasyonun etkisini silmiştir - açıkgöz bir İskoçyalıya sorsanız durumun istikrarlı olduğunu söyleyecektir.

Fiyatların bu derecede zayıflaması petrol fiyatlarındaki azalmaya bağlıdır. Amerika Brileşik Devletleri'nde petrol fiyatları Ocak ayında %18.7 düşüş yaşamıştır. Eğer bu kalemi enflasyon hesabından çıkartırsanız, enflasyon ancak %0.1 seviyesinde kalacaktır. Ucuz enerji fiyatları hem tüketiciler hem de endüstri açısından iyidir. Düşük yakıt ve enerji fiyatları tüketicilerin cebine harcayabilecekleri ekstra para bırakırken, üreticiler açısından da maliyetlerin azalması anlamına gelmektedir.

Enflasyonun düşük veya negatif seviyelerde olduğu durumlarda merkez bankalarının faizleri artırmak için geçerli bir nedeni bulunmayacaktır. Bu sebepten ötürü, para politikalarında sıkılaştırılması faizlerden ziyade başka alanlarda başlatılabilir.

Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.