Kısa bir süre önce açıklanan rakamlara göre hükümetin borcu (diğer bir deyişle ülkenin elde ettiği gelir ile yaptığı harcamalar arasındaki fark) Mart ayında 7.4 milyar sterlin azalmıştır. Mart ayında gerçekleşen borçlanma 2014 yılının aynı dönemine kıyasla 400 milyon sterlin düşüş kaydetmiştir. Senenin geneline bakıldığında ise açığın 87.3 milyar sterlin olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır; tahminler açığın, yaklaşık 3 milyar sterlin daha fazla, 90.2 milyar seviyesinde açıklanacağı yönündeydi. Bu rakamlar İngiltere'nin koalisyon hükümeti, Muhafazakarlar, için iyi bir haber anlamına gelmektedir zira kendileri yönettikleri Britanya'nın ekonomik açıdan iyi bir durumda olduğunun altını çizme (ve tabi gelecek ay yapılacak olan genel seçimlerde İşçi partisinin göreve gelmesi halinde -koalisyon ortağı Liberal Demokratlar sayesinde- kat edilen bu yolun tehlikeye gireceği fikrini aşılama) çabasındadır. İşçi partisi ise doğal olarak bu rakamları çok farklı bir şekilde değerlendirmektedir.
Geçen yıl içerisinde bütçe açığı 11.1 milyar sterlin azalmıştır ve açığın GSYH'ye oranı şu an için %4.8 seviyesinde bulunmaktadır. Koalisyon hükümeti görevi 2010 yılında, Küresel Finansal Kriz'in karmaşanın en yoğun şekilde hissedildiği bir dönemde, İşçi partisinden devralmıştı. 2009-2010 döneminde bütçe açığı 153 milyar sterlin ve açığın GSYH'ye oranı %10 seviyesindeydi.
Mali yılın bitiminde defterler dengelenmelidir; bu yüzden açık, kamu borcuna eklenmektedir (ve tabi bu borç için faiz ödenmektedir). İngiltere'de kamu borcu yaklaşık olarak 1.5 trilyon sterlin düzeyindedir ve bunun GSYH'ye oranı %80.4 rakamına denk gelmektedir. İşçi partisinin rakamlara yönelik ilk yorumu şu anki kamu borcunun kendilerinin ofisten ayrıldıkları tarihe kıyasla 0.5 trilyon sterlin arttığı yönündedir.
İngiltere'nin sahip olduğu borcun sürdürülebilmesinin yıllık maliyeti yaklaşık 50 milyar sterlindir. Bunu biraz daha anlaşılabilir hale getirmek için bir örnek vermek gerekirse, bu rakam ulusal sağlık hizmetlerinin bir yıllık gideri ile eşdeğerdir. İngiltere, 2014-2015 döneminde açığı 10 milyar sterlin azaltmayı hedeflemektedir. Ödemeler dengesini artıya geçirmek mümkün olsa da var olan borçları kapatmak neredeyse imkansıza yakındır.
Kıyaslamak açısından birkaç örnek daha verilebilir: Yunanistan'ın kamu borcunun GSYH'ye oranı %177 seviyesindedir; Euro bölgesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise bu oran %91.9 seviyesinde -kabaca 320 milyar Euro- çıkmaktadır. Küresel Finansal Kriz'den en çok etkilenenler listesinde, Yunanistan'ın ardından, ikinci sırada İspanya yer almaktadır ki onların kamu borcu 1.3 trilyon Euro dolaylarındadır. Almanya'nın kamu borcu ise 2.17 trilyon Euro seviyesindedir.