Bir ülkenin ihraç ettiklerinden kazandıkları ile gerçekleştirdiği ithalat dolayısıyla yaptığı ödemeler arasındaki fark ticaret dengesini oluşturmaktadır. Japonya hem dünyanın üçüncü en büyük ekonomisine sahiptir hem de en güçlü ihracatçıların arasındadır. Buna karşın, ülke 2012 yılından bu yana (küresel talepte gözlenen düşüş ve 2012 yılında yaşanan tsunami felaketinden sonra elektrik üretimi yapan nükleerin kapatılması kararı dolayısıyla) ticaret açığı vermekteydi. Fukushima nükleer elektrik santrali dayanabileceğinden çok daha büyük bir etkiye maruz kalmıştır ve bu durum doğal felaket ertesinde bir de nükleer kaza derdini getirmiştir. Nükleer reaktörler depremi takip eden dakikalar içerisinde hızlı bir şekilde devre dışı bırakılabilmiştir (böylelikle zincirleme bir reaksiyonun önüne geçilmiştir) fakat jeneratörler sıcaklığını korumaktaydı. Bundan sonra geçen süre içerisinde işlevini kaybeden soğutma sistemlerinin devreye sokulamaması reaktör çekirdeklerinin kısmen erimesine ve buna bağlı oluşan radyoaktif gazların etrafa yayılarak çevreye büyük hasar vermesine yol açmıştı.
Japonya'nın nükleer güç istasyonlarının tamamı o zamandan bu yana ya bakım altındadır yada güvenlik kontrolleri yapılmaktadır - kısacası şu an hiç birisi faaliyette değildir. Ülkenin sahip olduğu 48 adet nükleer santral elektrik ihtiyacının %30'unu karşılamaktaydı. Bu santrallerden kaynaklanan eksiklikler termal santraller vasıtasıyla karşılanmaktadır (fosil bazlı yakıt ile çalışan bu tip santrallerde sıvılaştırılmış petrol ürünleri tercih edilmektedir). İşte ticaret açığının başlamasının temelinde ithal edilen bu yakıt için ödenen paralar yatmaktadır.
Bütün bunlara rağmen, artık petrol bir sene önceye kıyasla neredeyse yarı yarıya ucuzdur, bir başka deyişle petrol faturası belirgin bir oranda azalmıştır. Japon yeni, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılacağı korkularından etkilenen Euro karşısında değer kazanmasına karşın Amerikan doları ve İngiliz sterlini karşısında belli bir oranda gerilemiştir. Yenin göreceli olarak zayıflaması meyvelerini artık vermektedir, yani ticaret dengesine artık katkı sağlamaktadır. En son rakamlar, Japonya'nın son üç yıl içerisinde ilk kez ticaret fazlası açıkladığını ortaya çıkarmıştır. İhracatın %8.5 güçlenmesi ve ithalatın %14.5 azalması (likit petrol ürünlerinin ucuzlamasının etkisi sayesinde) ticaret fazlasını 1.9 milyar dolara ulaştırmıştır. Öte yandan, sene başından Mart ayına kadar geçen sürenin tamamı ele alınırsa, ticaret açının halen 6.7 milyar dolar olduğu görülecektir.