Savaş Baltaları Çekiliyor?

Pek çok kişi için sürpriz olduğu üzere İngiltere'de yapılan genel seçim, herhangi bir politik görüşün istikrarlı bir koalisyon kurabilmek için yardımcı küçük bir partinin desteğine gerek olmaksızın zaferini ilan etmesiyle neticelenmiştir. Neticede, Muhafazakar parti ihtiyacı olan sandalye sayısından 12 fazlasına sahip olmuştur - kısacası hükümeti kendi başına kuracaktır. Bunun anlamı, Muhafazakar partinin seçmenlerine verdiği (2017 yılı bitmeden Avrupa Birliği üyeliğinin yeniden oylanmasına yönelik) referandum sözünü rahatlıkla tutabileceğidir.

Bu çerçeve içerisinde İngiltere Başbakanı, kamunun Avrupa Birliği içerisinde kalınması fikrini desteklemek maksadıyla toplulukta yer alan diğer 27 ülkenin liderleri ile görüşmeler gerçekleştirerek "ülke için daha iyi bir anlaşma" sağlamaya çalışacaktır. Büyük siyasi partilerin hiç birisi İngiltere'nin birlikten ayrılmasını istememektedir. İskoçya Ulusal Partisi (SNP) bile bağımsızlıklarını kazanmaları durumunda Avrupa Birliği kanatlarından ayrılma düşüncesine sahip olmadıklarının altını çizmişti. Başbakan Cameron'un İngiltere halkının elde etmesini arzuladığı anlaşmanın detayları halen belirsizliğini sürdürmektedir. Öte yandan, Avrupa Birliği (aynı zamanda Brüksel ve Avrupa Komisyonu), İngiltere basınının her fırsatta suçladığı bir şamar oğlanı haline dönüşmüştür - aslında benzer görüşler diğer üye ülkelerde de sergilenmektedir. Ne olursa olsun, eğer yeni gelişmeler kaydedilemezse, İngiltere uyurgezer bir vaziyette çıkışa doğru ilerleme riskini taşımaktadır. İngiltere'nin Avrupa Topluluğu'ndan ayrılması yönünde seçim kampanyası düzenleyen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi seçimlerde oyların %13'ünü (3.8 milyon seçmen) almıştır.

İngiliz iş dünyasının büyük bir çoğunluğu Avrupa Birliği üyeliğinin devam ettirilmesi lehinde görüş bildirmektedir. Analizciler, İngiltere'nin vereceği karara dair belirsizliğin ülkeye dışarıdan gelen yatırımları (ve dolayısıyla büyüme ve istihdam konularını) kötü yönde etkileyebileceği uyarısında bulunmaktadır.

İngiltere'nin topluluktan ayrılıp ayrılmayacağı kargaşası ilk hasarını kısa bir süre önce vermiştir. Almanya'nın bankacılık devi Deutsche Bank, İngiltere'nin birlikle bağlarını koparması durumunda ülkede gerçekleşen faaliyetlerin Almanya'ya transfer edilip edilmemesi gerektiğini araştıracak bir çalışma grubu topladığını ilan etmiştir. Bankanın İngiltere'de çalışan personel sayısı 9000 civarındadır. Bankanın bu hamlesi sembolik bir önem taşımaktadır çünkü Avrupa Birliği ile köklü ilişkilere sahip pek çok şirket benzer senaryolar üzerinde planlar yapmak durumunda kalacaktır. Birleşik Krallık üzerindeki belirsizlik bulutlarının bir an önce dağıtılabilmesi için referandum tarihinin öne alınması çağrıları yapılmaktadır. Diğer taraftan, halkın medyanın yıllardır yerdiği Brüksel'e karşı olumlu bir tavır sergilemesini sağlamak ve kaderlerinin Avrupalı dostları ile yaptıkları ortaklığa bağlı olduğuna ikna edilmesi hem büyük zaman hem de ciddi imtiyazlar alınmasını gerektirecektir.

 

Dr. Mike Campbell
About Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.
 

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri