İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden Ayrılması Londra'yı Euro Konusunda Düşünmeye İtecek mi?

Euro hakkında konuşurken genellikle Birleşik Krallık'ın da bu tartışmanın etkin bir parçası olduğu gerçeği göz ardı edilmektedir. Neticede İngiltere Euro Bölgesi'nin bir üyesi olmasına karşın Euro kullanmayı reddetmiş ve kendi para birimi olan sterlini korumaya devam etmiştir. İş Yunanistan'da süregelen krize geldiğinde Londra şehrindeki finansal merkezlerden tek bir kelime çıkmamıştır.

Görünüş tabi ki aldatıcı olabilir. Londra'nın günlük hacmi 5.3 trilyon dolara ulaşan döviz piyasasındaki payı büyüktür ve burada gerçekleşen Euro alımı ve satımı işlemleri hem Euro Bölgesi'nin 19 üyesinin tamamında gerçekleşen işlemlerden hem de Amerikan doları işlemlerinden fazladır.

İngiltere'nin Ayrılması Olasılık Dahilinde

Bu durum değişebilir. Birleşik Krallık içindeki liderlerin bir bölümü Avrupa Topluluğu'ndan ayrılmayı istemektedir. Böyle bir senaryo ülkenin son yirmi küsür senedir elinde tuttuğu förex piyasası tahtını elinden alacak ve İngiltere'nin tüm Avrupa genelinde edindiği pozisyonu derinden yaralayacaktır.

George Soros'un Quantum Fund'unun kurularından olan Jim Rogers, "Eğer İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılırsa, Londra'nın döviz piyasasındaki hakimiyeti kademeli olarak azalacak ve işlemler Asya ve diğer Avrupa merkezlerine kayacaktır" düşüncesine sahiptir.

Londra, hem Asya ve Amerika zaman dilimleri arasında en yüklü işlemleri gerçekleştiren kuruluşları barındırmaktadır hem de lüks konutlar, eğitim, varlık hakları ve kültürel zenginlik konularında diğer bölgelere nazaran kıyaslanamayacak bir üstünlüğü sahiptir. Fakat İngiltere'nin topluluktan ayrılması yapılan işlemlerin kıta üzerinde başka noktala kaydıracak ve Londra'yı yalnız başına bırakacaktır.

Britanya 1973 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğuna katılmasına rağmen 1991 yılının Ocak ayında başlanan Euro uygulamasından uzak kalmayı tercih etmiştir. Bu kararın gerisinde pek çok neden yatmaktadır.

O zamanlarda İngiliz hükümeti faiz oranları üzerinde kontrolün kaybedileceği gerçeğinden dolayı endişelenmekteydi. Bunun yanı sıra, Euro'ya geçilmeden önce "Euro uyum kriterleri"nin sağlanması da gerekecekti - istenilen borç/GSYH oranının tutturulması İngiltere'nin mali politikalarına sınırlama getirecekti.

Geçen Referandumda Verilen Sözler

Londra geçmiş yıllarda da Avrupa Topluluğu'ndan ayrılma düşüncesini referanduma taşımaya niyetlenmiştir, fakat bu düşünceyi gerçekleştirmek bir türlü mümkün olamamıştır; Tony Blair'in 2011 yılındaki girişimi gibi. Tüm bunlara rağmen, İngiltere'de yapılan son genel seçimlerden David Cameron'un bir kez daha galip ayrılması (Cameron seçim kampanyası boyunca görevde kalması halinde İngiltere'nin topluluk üyeliğinin 2017 yılının sonuna doğru referanduma götürüleceği sözünü vermişti) ülkenin Avrupa ile yollarını ayırma olasılığını masaya getirmiştir.

Bazı baskın çevreler ise eğer Britanya yıllar önce Euro'ya katılmış olsaydı işlerin şu anda daha iyi olacağı düşüncesini taşımaktadır. Yunanistan Maliye Bakanını ve Yunanistan'ın Euro dışına atılmamak için verdiği mücadeleleri örnek gösteren Sir Richard Branson, İngiltere eğer sterlinden vazgeçmiş olsaydı ülke ihracatı şu anda çok daha kuvvetli bir seviyeye gelmiş olurdu görüşündedir. Virgin Group kurucusu Branson, diğer taraftan, "Bu noktada Avrupa Birliği'nden ayrılmak felaketle sonuçlanabilir" uyarısında bulunmaktadır. Branson'a göre Britanyalılar Avrupalı olmaktan "gurur" duymalı ve topluluk üyesi olarak kalmanın "güçlünün yanında olmak" anlamına geldiğini unutmamalıdır.

Britanya'nın müttefikleri ülkenin kendisini topluluk dışına çıkarmasının Londra'yı Euro'nun küresel etkisinde söz sahibi olmaktan alıkoyacağını belirtmektedir. Avrupa Topluluğu'na karşı olanlar ise beş yıldır bloğu meşgul eden borç problemini ve Yunanistan'ın iflas noktasına gelmesini kanıt olarak göstermekte ve mali birlikteliğin (Avrupa ve ötesine yayılmadığı sürece; ki böyle bir durum İngiltere'nin finans dünyasındaki etkisini tamamen ortadan kaldıracaktır) ne kadar hatalı olduğunu vurgulamaktadır.

Tony Blair'in 1997 seçimini kazandığı dönemde maliye bakanı olarak göreve gelen Gordon Brown, İngiltere'nin Euro'ya dahil olup olması konusunda çok kapsamlı bir çalışma yapmıştı. Brown katılım için beş ekonomik kriter belirlemektedir ve vardığı sonuç: henüz değil. Kendisinin dile getirdiği bu beş kriter bugüne kadar gerçekleşmemiştir ve İngiltere ortak para birimini kullanmayan yegane Euro Bölgesi olarak kalmaya devam etmektedir.

Britanyalılar Sterlini Tercih Ediyor

Bugün bir referandum yapılacak olsaydı Britanyalıların büyük bir çoğunluğu değer verdikleri sterlini kullanmaya devam etmek yönünde oy kullanırdı. Başbakan David Cameron ülkesini Euro uygulamasından sonsuza dek ayrı tutmak için hiç bir efordan kaçınmayacaklarını ifade etmektedir. 28 üyeden oluşan topluluğun 19'u Euro Bölgesine dahildir.

Maliye Bakanı George Osborne, geçen ay finans dünyasının Londra'da bulunan ileri gelenlerine yaptığı bir konuşmada "Euro kullanmayan topluluk üyeleri içerisinde ortak para birimine katılmak istemeyenlerin başında gelmekteyiz. Bu yönde bir istekte olacağımız ihtimali gereçle bağdaşmamaktadır." demiştir.

İngiltere'nin Euro uygulamasının dışında kalmaya devam etmesinin ülkenin blok üzerindeki gücünü azaltacağına ve yönetim konusunda alınacak kararlarda söz sahibi olamayacağına dair endişeleri artırmaktadır.

Son kararın ne olacağı Cameron'un planladığı referandumun yapılacağı tarihe, 2017 yılı sonlarına, kadar belirsizliğini koruyacaktır. Faka küresel olayların New York'ta bir dakikalık bir zamanda bile gerçekleştiği düşünülürse, İngiltere'nin kararını daha yakın bir zamanda alması gerekebilir.

 

Cina Coren
About Cina Coren
Cina Coren, daha önce Wall Street'de finansal danışmanlık ve aracılık yapmıştır. İletişim dalında Master derecesine sahip olan Coren, uzun bir süre boyunca uluslararası haber ve gazetecilik kuruluşları için yazılar hazırlamıştır. Bugün Cina zamanının büyük bir bölümünü internet üzerinde makaleler hazırlayarak ve haberleri çok yakından takip edebilmek için çeşitli yayın organlarını takip ederek geçirmektedir.

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri