Birleşik Krallık’ın AB’den Ayrılma Blöfü (1inci Bölüm)

Avam Kamarası Birleşik Krallık Başbakanı May’e Lizbon Anlaşması’nın 50nci maddesini uygulamaya sokması için gereken yetkinin verilmesi konusundaki tasarıyı dün oylamaya koymuştur. Bu yetkinin kullanılması ile birlikte Britanya’nın Avrupa Topluluğu’ndan ayrılması için gereken ve yaklaşık iki yıl sürecek dönem başlayacaktır. Bu tasarı Lordlar Kamarası tarafından ya onaylanacaktır yada bazı ek şartlar konulması talebiyle Avam Kamarası’na geri gönderilecektir. Genel kanı, Lordlar Kamarası’nın “seçmenlerin özgür iradesine” karşı gelmeyeceği ve tasarının kabul edileceği yönündedir. Bu yüzden insanların aklındaki soru bundan sonra ne olacağıdır.

Prensipte, bu iki yıllık dönem tamamen Birleşik Krallık’ın topluluktan ayrılmasına yönelik düzenlemelere ayrılacaktır. Teorik olarak, Birleşik Krallık AB’^den tümüyle ayrılana dek iki taraf arasında görüşme yapılması hiçbir şekilde mümkün değildir (neticede İngiltere işlem sona erene kadar üye olarak kalmaya devam edecektir ve AB’nin kendi üyesiyle pazarlığa oturması imkansızdır). Anlaşılan o ki, Birleşik Krallık, ortak pazara ulaşım için en iyi koşulları elde edeceğini ummaktadır. Tabi aynı zamanda AB vatandaşlarının seyahat ve çalışma özgürlüğü gibi şartlarından muaf olmayı istemektedir - Avrupa Adalet Divanı ve Gümrük Birliği şartları da dahil.

Britanya eğer istediklerini alamazsa, Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını uygulamaya koymayı planlamaktadır. Fakat bu örgütün kuralları hizmet sektörü konusunda fazla kapsamlı değildir. Kaldı ki, anlaşmanın şartlarına itiraz veya ayarlama yapmak da söz konusu değildir. Hükümet, AB’nin kendilerine iyi bir anlaşma sunmaması durumunda ülkeyi bir vergi cennetine (düşük vergiler ve gevşek kurallar) çevirmekle tehdit etmektedir. Diğer taraftan, bu öneriye İngiltere Merkez Bankası’nın şefi taradından bile şüpheyle bakılmaktadır.

Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.