STOXX 600 endeksinin %0.17 yukarıdan açılması Avrupa hisselerinin Salı gününe monoton bir başlangıç yapmasına yol açmıştır. Petrol, gaz ve basit kaynaklar dışındaki sektörler güne artıda başlamıştır. Japon hisseleri Asya seansına düşüşle başlamış fakat sonrasında kayıpları telafi ederek yükselişe geçmiştir - açıklanan hanehalkı harcamaları, perakende satışlar ve istihdam verilerindeki olumlu trend yukarı yöndeki hareketin ateşleyicisi olmuştur. Yatırımcıların dikkatlerini Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam raporuna çevirmeleri ABD piyasalarının Pazartesi gününü yukarıda kapatmasına katkıda bulunmuştu. Eylül ayı faiz artırımı olasılığı Pazartesi günü %44 olarak görülürken Salı günü bu rakam %36 seviyesine gerilemiştir.
Faiz Oranları Konusu Ne Anlam Taşıyor?
Yatırımcılar aylardır Amerika Birleşik Devletleri’nde faiz oranlarının yükseltilebileceği spekülasyonunu yapmaktadır. Peki bunun küresel ekonomi için anlamı nedir? ABD, Japonya ve Avrupa faizleri -tüketicilerin ve iş çevrelerinin harcamalarının artmasına yardımcı olmak maksadıyla- düşük düzeylerde tutmuşlardır. Hükümetlerin harcamaları kıstığı bir dönemde düşük faizlerin vereceği desteğe bel bağlanmıştır. Bazı analizciler bu denemenin bir sona yaklaştığı endişesini taşımaktadır. Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası faiz oranlarını negatif düzeylerde tutmaktadır. Harcamaları körükleyeceğine inanılan bu uygulamaya rağmen enflasyon ve büyüme zayıf yapısını korumaktadır. Kısacası, düşük faiz oranları ekonomik açıdan beklentilere cevap veren sonuçlar üretememiştir.
Amerika Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, “Ortalama faiz oranları geçmişe kıyasla düşük seviyelerde olsa bile para politikaları -genellikle tüm koşullarda- başarılı cevaplar üretmeye devam edecek” demektedir. Bu sözler, yapılacak değişiklikler öncesinde piyasayı sakinleştirme çabası olabilir.