Uzun vadeye yönelik tahminler genellikle süregelen ivme ile aynı doğrultuda yapılmaktadır; bu sayede yatırımcılar büyük cüzdanların seçtiği tarafta yer alabilir. Sıklıkla, son üç ayda gözlenen fiyat hareketi önümüzdeki bir ay içerisinde ne olacağı konusunda en iyi rehberliği sağlamaktadır - özellikle de Amerikan doları ve Euro gibi en çok işlem yapılan para birimleri için.
Ne yazık ki, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayı başları bu kuralın haricindedir; bu dönemde volatilite azalır ve akımlar zayıflamaya başlarlar. Forex piyasasında işlem gören pariteler Temmuz ayında belirli bir bölge içerisinde hareket eğilimi sergilerler. Bu yüzden, yöne dayalı bir hareket tahmin etmenin pek bir anlamı yoktur. Paritenin bulunduğu fiyatın ilerisine veya gerisine doğru %1 gibi bir oranda salınması olasıdır.
Şu an piyasaya geneline baktığımızda sadece iki paritenin istisna olduğunu görmekteyiz.
1- Yeni Zelanda doları çok güçlü bir düşüş akımı oluşturmuştur ve mütemadiyen diğer para birimleri karşısında yeni düşük seviyelere imza atmaktadır. Bu güçlü akımın bir anda, sadece Temmuz ayı geldi diye, değişeceğini düşünmek için hiçbir neden yoktur.
2- Bu analizimi hazırladığı esnada Yunanistan krizinin dönüşü olmayan bir yola girdiği fikri ağır basmaya başlamıştır ve bu durumun Euro üzerinde (ve ayrıca Avrupa'daki finansal sisteme) güçlü bir şok yaratacağı varsayılmaktadır. Neticede işler Euro'nun keskin bir düşüşüne sebep olabilir ve kırılmadan ziyade aşırı derecede vahşi dalgalanmaları beraberinde getirebilir.