Türkiye hükümeti hafta başında merkez bankasının yeni başkanının atandığını ilan ederek hem piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırdı hem de büyük bir değişim yaşanacağı korkusundaki piyasaları rahatlattı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu bir süre önce, görev süresi 19 Nisan tarihinde dolacak olan Erdem Başçı'nın koltuğuna şu anda merkez bankasının başkan yardımcılığını yürüten Murat Çetinkaya'nın geçmesini önermişti.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, hafta başında yaptığı açıklamada kararın Bakanlar Kurulu tarafından imzalandığını ve Çetinkaya'nın merkez bankasının yeni başkanı olduğunu ilan etti.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında bilgi veren Kurtulmuş, "Merkez Bankası Başkanlığına Sayın Murat Çetinkaya, Bakanlar Kurulumuzda açılan imzayla atanmıştır. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz. İnşallah Merkez Bankasının, Türkiye'nin 2023 hedefleriyle uyumlu bir şekilde, Türkiye'de bütün ekonomiyi, bütün yönleriyle ele alarak kendi sorumluluklarını yerine getireceğini ve bu anlamda başarılı bir dönem geçireceğini ümit ediyoruz" dedi.
Piyasalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erdem Başçı'nın yerine geçecek yeni ismi kendisine yakın bir gruptan seçeceği endişeleri vardı.
Yeni başkanın Para Politikası Kurulu'nun içerisinden seçilmiş ve geniş bir kitle tarafından iyi bilinen birisi olması piyasalar tarafından hoşnutlukla karşılandı.
Kararın açıklanması ertesinde düşüş kaydeden USD/TRY paritesi 2.82 seviyesine kadar alçaldı - parite bugün 2.84 seviyelerinden işlem görmekte.
Piyasaların karardan memnun olmasının ardında yeni başkanın hem bilindik bir sima olması hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizleri çok daha düşük seviyelere çekme arzusuna boyun eğilmeyeceği görüşü yatmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce merkez bankasına yönelik sözleri baskıcı olarak algılanmış ve büyümeyi güçlendirmek maksadıyla faizlerin aşağı çekilmesinin enflasyonu tırmandırma riski taşıdığı ifade edilmişti.
Bazı analizciler agresif genişleme politikalarının Türkiye ekonomisine zarar verebileceği görüşünü taşımakta. Ülke ekonomisi beklentilerin yukarısında bir performans sergileyerek %4 oranında genişlemeyi başarsa da enflasyon merkez bankasının hedeflediği %5'in bir hayli ötesinde, %8 düzeyinde, seyretmkte.
Çetinkaya'nın politik baskı altında nasıl hareket edeceği ve bu telkinlere ne yanıt vereceği henüz merak konusu. Düşük faiz oranlarına ulaşmak için mali politikaların ve disiplinin önemine inanan Çetinkaya'nın 2012 yılının ortalarından bu yana başkan yardımcılığını yapıyor olması yeni görevine alışmasının zaman almayacağı görüşünü kuvvetlendirmekte.