Orta Doğu’da yaşanan karmaşa dolayısıyla son birkaç yıldır azalan dış ticaret, Rusya krizini takiben gelen kısıtlamalar ile daha da sıkıntılı bir döneme girmişti. Türkiye, ticaret hacmini artırabilmek maksadıyla hem varolan bağlarını kuvvetlendirme hem de yeni bağlar kurma arayışına girmişti.
İran’a uygulanan uluslararası ambargonun kaldırılması Türkiye’nin komşusu ile daha yoğun bir ticaret ilişkisi yaşamasına olanak tanımaktadır. Bankacılık, turizm, tarım ve inşaat gibi birçok sektör bu yeni fırsatlardan faydalanacaktır. İranlı yetkililer de ülkelerinin Rusya’nın yerini tutabileceğini dile getirmektedir.
Türkiye’yi bekleyen fırsatlar sadece komşuları ile sınırlı değildir. Bunun bilincinde olan ülke tarihi bir köprüyü yeniden kurma çabasına girmiştir.
Türkiye ve Çin, İpek Yolu’nun iki ucundaki ülkelerdir ve bu tarihi köprünün canlandırılması çalışmaları hız kazanmaktadır. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ayşe Sinirlioğlu, “Böşgedeki vizyonumuz Modern İpek Yonu’nu yeniden kurmak, varolan ulaşım altyapısını güçlendirmek ve yenilerini eklemek ve kıtalararası ticaretin önündeki engelleri kaldırmak yönündedir” açıklamasında bulunmuştur.
Tarihi İpek Yolu’nu canlandırmak, bu ağ sayesinde Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine daha sıkı bağlanması fikri ilk kez Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından telaffuz edilmişti.
Türkiye ve Çin arasında bu konuya yönelik ilk ortaklık anlaşması Kasım ayında imzalanmıştı.
Sinirlioğlu, Türkiye’nin (2.6 milyar dolarlık bir pay ile) Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucuları arasında yer almasını “Kemer ve Yol inisiyatifi kamsamındaki işbirliği açısından önemli bir adım” olarak nitelendirmektedir.
Kendisine göre Türkiye güzergahı Avrupa ve Asya’yı daha ucuz bir şekilde birbirine bağlayacaktır. Sinirlioğlu, “Asya ile Avrupa arasındaki ticaret gelişmeyi sürdürüyor. Biz orta koridoru, varolan yolları geliştirmek ve bu gelişen ticarete hız kazandırmak konusunda vaz geçilmez görüyoruz” demektedir.
Çin’i Londra’ya bağlayacak bu yola ev sahipliği yapmak Türkiye’nin ticaret artmasında büyük bir katkıda bulunacaktır. Bu sebepten dolayı, Çin ile Türkiye arasındaki demiryolları projelerine gereken önem verilmelidir.
Bu yöndeki çalışmalar sadece ekonomik anlamda değil kültürel ve askeri anlamda da işbirliğini geliştirecektir. Türkiye’nin her alanda güç kazanması bölgede oynadığımız rolü daha da kuvvetlendirecek ve pek çok yeni yatırımı çekecektir.