Ahmet Davutoğlu’nun görevinden ayrılması ile birlikte piyasaların içini kemiren en önemli konuların başında yeni kabinenin kimlerden oluşacağı sorusu yer almaktaydı. Fakat korkulanın eksine, ekonomi ve ekonomik politikalara yön veren önem isimler Başbakan Binali Yıldırım’ın kurduğu hükümette de yerlerini korumayı başarmıştır.
Mehmet Şimşek’in yeni hükümette görev alacağının öğrenilmesi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın marjinal fonlama oranını %10'dan %9.5'e indirdiğini ilan etmesi tüm piyasalara ümit kaynağı olmuştur. Neticede konut sektöründen otomotiv sektörüne kadar pek çok dal tüketicilerin harcamalarını artırmasının hayalini kurmaktadır. Konut ve araç kredilerinin merkez bankasının indirimlerine paralel olarak gerilemesi elinde yeteri kadar parası olmayan vatandaşlara yeni fırsatlar sunacaktır.
Son toplantısında faiz koridorunun üst bandını %0.5 oranında geri çeken Para Piyasası Kurulu (PPK), faiz koridorunun alt bandını %7.25 ve politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını) %7.5 düzeyinde sabit tuttuğunu ilan etmişti.
PPK toplantısı ertesinde yapılan resmi açıklamada, “Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. İç talep büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir” denilmektedir.
Gelişmelerin piyasaların umduğu yönde gelişmesi Türk lirasının da değer kazanmasına neden olmuştur. Dünkü seasnta 3.0117 seviyesini gören USD/TRY paritesi bügün 2.9317 seviyesine gerileme yaşamıştır. Türk lirasının değer kaybetmesi her ne kadar Türk mallarının dış piyasalardaki rekabet gücünü artırsa da, kontrolsüz yaşanacak hareketler (petrol de dahil olmak üzere tüm ihtal ürünlere ödenen harcamaları artıracağından) aşırı enflasyon tetikleyebilir.
Türk lirasının kontrolsüz bir şekiklde aşırı değer kaybetmesi durumunda gözlenecek bir diğer vaka ise yabancı sermayenin ülke dışına çıkmaya başlamasıdır. Bu durum doğal olarak hem ekonomik büyümeyi hem de istihdamı olumsuz yönde etkileyecektir.