Yakın zamanda açıklanan verilere göre Mayıs ayında Türkiye’ye giriş yapan ziyaretçi sayısı yaklaşık %34.7 oranında azalmış ve 2.49 milyona gerilemiştir. Sena başından bu yana geçen süre değerlendirildiğinde ise ülkeye gelen yabancı turist sayısının %22.93 gerilediği ve 8.3 milyona indiği görülmektedir.
Türk hükümetinin kısa bir süre önce Rusya ve İsrail ile yaşadığı sıkıntılı döneme son vermek maksadıyla attığı adımlar Türk turizm sektöründe büyük sevinç uyandırmıştı zira Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı bir önceki yılın aynı beş aylık dönemine nazaran %83 oranında gerilemiştir. İsrail’den giriş yapanların sayısı bu kadar keskin bir düşüş gözlenmese de yaklaşık son sekiz sene içerisinde yarıdan da fazla azalma olduğu düşünüldüğünde durumun vahimliği daha net anlaşılabilir.
Turizmin canlanması pek çok iş kolunda (inşaat, dekorasyon, eğlence, gıda, taşımacılık, dokumacılık, tekstil vb.) istihdam artışı anlamına da gelmektedir. Otellerin boş olması bu bölgelerdeki iş sahiplerinin borç yükü altında ezilmesine neden olmaktadır. Esnaf ve sanatkarların içinde bulunduğu durumun ekonomiye daha düyük zararlar vermemesi için hükümet tarafından gerekli adımlar atılsa (bir süre önce Başbakan Binali Yıldırım bu kişilerin borçlarının faizlerinin tamamen silineceğini açıklamıştır) da sektörün yıllarca yaşam destek ünitesine bağlı yaşaması mümkün değildir.
Rusya ve İsrail ile ilişkilerin politik anlamda normale dönmesi, terör olaylarının önüne geçilemediği sürece pek bir işe yaramayacaktır. Örneğin birkaç gün önce İstanbul Atatürk Havalimanında gerçekleşen hain saldırı bazı ülkelerin İstanbula yapılacak uçak seferlerini iptal etmesine yol açmıştır.
Bunun yanı sıra, sigorta firmalarının Türkiye’ye gidecek olanlara seyahat sigortası yapmak konusunda isteksiz davranması veya primleri çok yüksek tutması caydırıcı bir rol oynamaktadır. Uluslar arası organizasyonların iptal edilmesi, yabancıların yatırım yapmak konusunda tereddüt etmeleri gibi pek çok olumsuz gelişme terörün Türkiye’de açtığı yarayı derinleştirmektedir.
Görünüşe göre turizm sektörünün 2016 yılında havlu atmasının önüne geçilemeyecek. Yine de, Türkiye’nin hem Rusya hem İsrail ile iyi ilşkileri içine girmesi geleceğe yönelik umutları hayatta tutmaktadır. 2017 yılına ait programların ve pazarlama faaliyetlerinin başarıya ulaşması teröre karşı yapılan savaşın kazanılmasına bağlıdır.