Başarılı bir yatırımcı olmanın ve işlemlerden kazançlı sonuçlar almanın anahtarının %90 oranında kişinin kendi zihni ile verdiği savaş olduğu Forex eğitimi literatüründe bir klişe haline gelmiştir. Peki bu düşünce gerçekten doğru mu, yoksa sadece başarısızlıkları örtmek için kullanılan bir diğer maske mi? Daha da önemlisi, bu algı, piyasanın tamamen tesadüfi hareketler içerisinde bulunduğunu ve herhangi bir analiz yöntemi ile alt edilemeyeceği gerçeğini gizlemek için mi ortaya atılmaktadır? Bu sorulara verilecek cevaplar biraz karmaşık olabilir, belki de düşündüğünüzden bile fazla.
Hiç şüphesiz ki forex eğitimi alanında iyi para bulunmaktadır. İnternet üzerinde yapacağınız basit bir araştırma bile size verilerden çok görüşlere dayanan pek çok materyal temin edecektir. Göze hoş ve kulağa iyi görünen fikirleri bir araya toplayacak bir yer hazırlamak hiç de pahalı değildir. Tabi bu fikirler genellikle gerçeğe dayalı olmayan ve kısa vadede kumardan öteye geçmeyen parametrelerle bezenmiştir. Her şeye rağmen, bu bilgiler piyasanın tamamen tesadüfi olduğunu ve analiz metotları ile üstesinden gelinemeyeceğinin kanıtı değildir.
Tesadüfilik İllüzyonu
Piyasanın gelişigüzel hareket ettiği düşüncesi, bir bütün olarak düşünüldüğünde, çok komik gelmektedir. Aslına bakarsanız bu konu hangi alanda olursa olsun bir yanılsamadır. Bu kelime sadece tahmin edemeyeceğimiz durumları belirtmek içindir. Bilim alanında, gelişigüzelliğin zirvesinde Brownian Hareket deneyi yer almaktadır. Deneyin konusu partiküllerin diğer görülemeyen parçacıklar tarafından etkilenmesinden dolayı, gözlenen hareketlerin tamamen gelişigüzel olduğudur. Öte yandan, deneyde ele alınan parçacıkların hızının, kütlesinin ve pozisyonun bilinmesi halinde sonradan meydana gelecek hareketlerinin tümü tahmin edilebilir hale gelecektir. Bu durum finansal piyasalar için de geçerlidir. Fiyat hareketleri piyasada gerçekleştirilen alım ve satım işlemlerinin zamanlaması sayesinde ortaya çıkmaktadır. Eğer piyasa katılımcılarının her düşüncesini biliyor olsaydık, fiyatların her saniyesini kestirebilirdik! Demek ki piyasa tamamen tesadüfi değil. Fakat şu da bir gerçek ki çok kısa vadede gerçekleşen hareketler piyasanın nasıl bir yol izleyeceğini tahmin edebilmemiz için yeterli verileri içermemektedir.
Kısa vadelere yönelik teknik analizler ancak istatistiki bilgiler sunmaktadır. Örneğin büyük bir veritabanı incelendiğinde, bazı teknik formasyonların %53 oranında 20 piplik bir hareketi tahmin etmek konusunda başarılı olduğu görülmektedir. Bunun anlamı piyasanın teknik analizle bile alt edilebileceğidir. Aynı teknik formasyonun %35 oranında 80 piplik bir hareketi tahmin etmekte başarılı olduğunun farkına varan yatırımcılar için durum çok daha kolay hale dönüşebilir. Spekülatif piyasaların tamamında kazanç mümkündür; yeter ki kayıpları çabuk kesen ve kazançları mümkün olduğunca ileriye taşıyabilen bir işlem stratejisine sahip olun. Bunun temelinde piyasaların düzenli bir şekilde olması gereken performanslarının üzerine çıkabildikleri gerçeği yatmaktadır.
Neden Piyasadan Korkuyoruz?
Piyasayı yenmemizin mümkün olduğunu anladığımıza göre, yukarıda belirttiğim fikirlere katılan kişiler nasıl oluyor da piyasayı alt etmekte büyük zorlularla karşılaşıyorlar?
İşte burada yeni çağ psiko-saçmalıkları karşımıza çıkmaktadır. Bu konu çok yanlış olmasa da net bir teşhis sağlamamakta yetersizdir. Yukarıdaki soruya verilecek en kısa bir cevap: güven veya inanış eksiliği olacaktır. Yatırımcılar sürekli olarak bir korku halinde içerisindedir ve piyasayı alt edemeyecekleri düşüncesini taşımaktadır. Bunun nedeni piyasanın değişmiş olabileceğini ve açacakları pozisyonun artık iyi bir fikir olmadığını düşünmeleridir. Psikolojik etkenlerin listesi çok daha genişletilebilir ama biraz önce de dile getirdiğim üzere güven ve inanış eksiliği en önemli faktörlerin başında gelmektedir.
Piyasayı “Yenebileceğinize” Nasıl İnanabilirsiniz?
Görüşünüzü nasıl değiştirebilirsiniz? Bu konuya iki açıdan yaklaşabilirsiniz: gerçeksel ve manevi. Gerçeksel yaklaşım herhalde en kolay olanıdır. Basitçe yapmanız gereken uzun vadelerde akımı takip eden bir işlem stratejisi geliştirmektir. Daha kısa vadeli grafiklerle giriş yapmanızı sağlayacak bu strateji sizi akım içerisinde mümkün olduğu kadar uzun bir süre tutabilmelidir. Bu yöntemle yapacağınız girişlerde zarar durdurma seviyesini yakın tutabilirsiniz. İşlem yapacağınız pariteleri seçerken yavaş bir şekilde hareket edenleri (ve güçlü bir akım içerisinde olanları) tercih edebiliriniz. Sonrasında yapmanız gereken ise bu stratejiyi birkaç yıl boyunca test etmek olacaktır. Eğer elde ettiğiniz netice mantık çerçevesi içerisinde ise uygulamayı sürdürebilirsiniz. Kayıplar yaşayacağınız zamanlar olacağını da unutmamalısınız. Fakat kendinizi gerçek zamanlı sınamanız devasa boyutlara ulaşan tarihsel veriler içerisinde kaybolmaktan daha iyidir.
Gerçeksel yaklaşım için kolay bölümüydü. Peki ya manevi mücadele? Düşüncelerinizin derinliklerinde işlerin çocuk oyuncağı olmadığı inancı yer etmiştir. Bu düşüncenizin kazanmak için gerçek parayı riske attığınız olgusu ile birleşmesi işlerin rengini değiştirmektedir. Böyle durumlarda ebeveynlerinin sözünü dinlemeyen inatçı bir çocuk gibi ahmak ve suçlu hissetmeniz söz konusudur. Ve neticede bu hisler sizi pozisyonlarınızı erken kapatmaya veya girişlerde tereddütlü davranmaya yöneltirler.
Bu hisleri yenmek için atılacak adımların başında düşüncelerinizin gerçekten var olduğunu kabul etmek bulunmaktadır. Bundan sonra yapmanız gereken ise yanlış olduğunuzu kabul etmenizdir. Aslında hayatınız da basit değil midir? Doğmak için çaba sarf ettiniz mi? Düşünceleriniz, yapabildikleriniz ve bilgileriniz siz doğduğunuzda mevcut muydu, yoksa tüm bunları çabalarınız sayesinde mi elde ettiniz? Pek çoğumuz hayatımızın başında ailemizin koşulsuz sevgisi ile karşılaştık. Bunu elde etmek zor mu yoksa kolay mı oldu? Dünya hepimize yetecek kadar yiyecek, su ve hava barındırmaktadır. Ancak şu an için çok kolay hale gelen yaşam atalarımız bazı bilgileri edinene kadar çok daha farklı bir boyuttaydı.
Hayatın basit olduğunu kabul ettiğiniz anda kendinizle verdiğiniz savaşı kazandığınızı da fark edeceksiniz. Tabi ki bunun için öncelikle kendinize sizi başarıya ulaştıracak bir işlem stratejisi bulmanız ve test etmeniz gerekecektir. Bilginiz, güveniniz ve disiplininiz sayesinde stratejinize bağlı kalabilirsiniz.