Bu yazımda Forex piyasasının gerçekten söylendiği gibi zamanının büyük bölümünü dalgalı hareketlerle mi geçirdiğini ve eğer doğruysa bu fonomenden fayda elde etmeyi sağlayabilecek basit bir işlem stratejisi olup olmadığını göstereceğim.
Akıma veya Dalgalanmalara Dayalı İşlemler mi?
Forex piyasasındaki klişelerin tamamı doğru olmayabilir fakat eski bir deyişe göre döviz piyasası zamanının kabaca %80'ini dalgalanarak geçirirken sadece %20'lik bölümünü akım sergilerken kullanmaktadır. "Dalgalanmak" ifadesi piyasanın hem ileri hem de geri gitmek suretiyle yaptığı fiyat hareketlerini anlatmaktadır. "Akım" sergilenmesi ise piyasanın bir yönde kesintisiz hareket gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir.
Bunun gerçek olduğunu kolay bir işlem strateji kullanarak, dört ana parite üzerinde gerçekleştireceğim geçmişe dönük basit bir test ile, "kanıtlayabilirim" (eskilere uzanan fiyat verileri kullanılarak alınabilecek en net cevap).
Diyelim ki fiyatın arttığı her günün ertesinde o parite üzerinde satış işlemi gerçekleştirdik. Veya benzer bir şekilde, fiyatın düşüş yaşadığı bir günün ertesinde ise parite üzerinde alım işlemi yaptık. Pozisyonlar sadece bir gün açık tutulacaktır, yani pozisyon bir gün sonra kapatılacaktır. Burada amacımız zaten sadece bir tezin testini yapmak; bir işlem strateji yaratmıyoruz. Şu aşamada ekstra ücretleri de hesaba katmıyoruz. Herhalde bundan basit bir işlem stratejisi olamaz!
Eğer döviz piyasası çoğu zaman dalgalı bir hareket meydana getiriyorsa, yukarıda belittiğim bu forex stratejisi makul bir getiri sağlayacaktır.
Dalgalanmalara Dayalı İşlemlerin Geriye Dönük Test Sonuçları:
Forex piyasasındaki dört büyük parite üzerinde yapılan testin sonuçları aşağıda yer almaktadır. 2000 yılından başlayan testte herhangi bir işlem ücreti ödenmediği varsayılmıştır:
Yukarıdaki grafikler çok net bir sonuç ortaya koymaktadır: Bu yöntem, GBP/USD paritesi haricindeki diğer üç parite üzerinde iyi kazançlar sağlamıştır. Üç paritenin kazanç eğrisinin makul oranda düzgün olduğuna da dikkat çekmek isterim. Eğer bir işlem strateji bu özelliğe sahipse, bu iyiye işarettir çünkü bir takım para yönetimi sistemlerinin kazancı artırmak için kullanılabileceği anlamına gelmektedir.
Sonuçların detaylarını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz:
Yüzeysel olarak değerlendirilirse, bu sonuçlar çoğu yöntemi geride bırakmaktadır. Ortalama yıllık kazanç yaklaşık olarak %16 civarındadır ve 2000 yılından bu zamana gözlenen maksimum geri çekilme bu rakamın beşte birinden azdır.
Öte yandan, bu işlem stratejisini hayata geçirmekte büyük bir sorun çıkabilir: tüm bu işlemlere ödenecek masraf. Mükemmel bir forex aracı kurumu ile çalışıyor da olsanız dört parite üzerinde her gün yapacağınız işlemler için vereceğiniz spread (alım-satım farkı, makas) şu zamanda bile sağladığınız günlük ortalama kazancınızın bir bölümünü (EUR/USD yaklaşık üçte birini, USD/CHF yarıdan azını, USD/JPY yaklaşık yarısını) götürecektir (GBP/USD paritesinin kayıplarını da yaklaşık dört kat artıracaktır.
Tabi bir de o senelerdeki spreadler ile hesap yapmaya kalkarsanız işler biraz daha karamsar hale gelebilir ve büyük kazançları tamamen ortadan kaldırılabilir; neticede şu anki masraflar 2000 yılına kıyasla bir hayli azalmıştır. Fakat bir de işe bu yandan bakın ve hiçbir spread veya komisyon ödemek durumunda olmayan bankaların bu tip bir yöntemle ne kadar büyük paralar kazanabilmiş olacağını düşünün.
Yine de, elimizde net bir sonuç vardır ve o da Forex piyasasının dalgalı hareket izlediğidir. Bu gerçeği iyi bir risk yönetimi ile değerlendirerek işlem masraflarını da telafi edecek bir sistem ortaya çıkarmamız mümkün olabilir mi?
Daha İyi Bir İşlem Stratejisine Doğru
Bir filtreleme arayışında olduğumuza göre bu konuyu bir değerlendirelim. Dalgalı bir piyasa demek fiyatların hareketli ortalamasından uzunca süre çok fazla uzaklaşmadığı demektir. Aslında fiyatların hareketli ortalamadan hızla uzaklaşması ve mesafe kat etmesi momentumun kaybedilmesiyle birlikte yaşanacak geri çekilmeye odaklı işlemlerin kazancını artıracaktır.
Bollinger bantları veya hareketli ortalamalar gibi kompleks bir işe kalkışmaktan ziyade neden sadece piyasanın önceden belirlediğimiz bir mesafeden fazla yol aldığı zamanlarda günlük hareketin ters yönünde işlem yapmayı denemiyoruz? Bu, daha az işlem anlamına gelecektir ama aynı zamanda işlem masraflarını da azaltacaktır - kazançlar daha oynak olacaktır fakat olasılık yükselecektir.
Ortalama hareket aralığını kendimize bir ölçü olarak kabul etmemiz akla yatkındır. Örneğin, günlük hareketi geçmiş 20 günün ATR (ortalama gerçek aralık) değerinden büyük olan paritelerde zıt yönde pozisyon açtığımız var sayalım. Buradan biraz daha fazla istatistiki bilgi edinebilmek için değişik senaryoları da hesaba katabiliriz. Mesela günlük aralığı, dalgalanma değerinin 0.25 ve katlarından büyük olan hareketleri inceleyebiliriz.
Şaşırtıcı bir şekilde, en iyi sonuç %0.5'den az değerlerin filtrelenmesi (kabaca ana bir paritenin günlük hareket mesafesine tekabül etmektedir) neticesinde alınmıştır. Tabi ki işlem başına masrafınızın %0.0100 olacağını da göz önünde bulundurmalısınız. Kısacası bir işlem size yaklaşık %0.0125 kazanç bırakacaktır. Bu arada maksimum geri çekilme de artacaktır ki bu da size yıllık %5 gibi bir getiriyi işaret edecektir. Diğer taraftan, bu rakama risk yönetimi açısından bakarsanız hiç de tatmin edici değildir.
Sonuç
Burada da gördüğünüz üzere bu zamanda dalgalara dayanan işlem stratejileri "çalışmaktadır". Normal olarak, bir gün yukarı çıkan bir sonraki günde aşağı inmektedir. Alım-satım farkının çok lehinize olmadığı bir durumda bile ufak kazançlar elde etmeniz söz konusudur.
Bu tip işlemlerdeki tek problem -piyasaya yapıcı olmamanız durumda- kazancınızın çok ufak düzeylerde kalacak olmasıdır. Bu sebepten dolayı, sürekli kazançlar vaat etmesine karşın- bireysel yatırımcılar için en uygun yöntem akımı takip eden işlemler yapmaktır. Bu olayı şu şekilde düşünebilirsiniz: Forex piyasasındaki bankalar opsiyon yazıcılar pozisyonundadır ve bireysel yatırımcılar ise opsiyon alanlardır.