Gün içi işlemler ile salınımlara dayalı işlemler arasında ne fark vardır? Bu tip işlemler sizin için uygun mu? Forex piyasasında kullanılan tabilerin yanlış algılanması bu piyasaya yeni adım atanların öğrenim sürecini zorlaştırmaktadır. Bu yazımda sizlere yukarıda bahsi geçen işlem çeşitlerini artıları ve eksileriyle anlatacağım.
Gün İçi İşlemler
Gün içi işlemleri tanımlarken “gün içi işlem yapmak ” ifadesini kullanmamız daha doğru olacaktır zira yapılan işlemler neticesinde açılan pozisyonlar aynı seansta kapatılmaktadır. Yatırımcılar ekranlarının karşısına geçtiklerinde taşıdıkları her hangi bir pozisyon bulunmamaktadır. Aynı şekilde, ekranın başından kalkarken de tüm açık pozisyonlar kapatılmıştır. Aslına bakarsanız, gün içi işlem yapan yatırımcıların bir bölümü iyi kazanç temin etmiş pozisyonları olduğunda, bu pozisyonun çok ufak bir bölümünü gece aşırı taşımayı tercih edebilmektedir - tabi bunlar yeni bir pozisyon değil daha önce var olanın çok küçük bir parçasıdır.
Gün içi işlemlerde zaman çok önemli bir faktördür. 15-dakika, 5-dakika veya 1-dakika gibi ufak zamanlı grafikler üzerinde işlem yapılmasından ötürü bir hayli stresli olabilmektedir - tabi ödül faktörü de risk oranına göre tatminkardır. Seans süresince yakından (en azından düzenli bir şekilde) takip edilmeleri gerekmektedir. Tabi süre zarfında odağınız mümkün olduğu kadar piyasa üzerinde olmalıdır.
Bu tip yatırımcılar heeflerine ulaşabilmek maksadıyla birçok farklı strateji kullanabilirler fakat bu stratejilerin temelinde genellikle koparabildikleri kadarını alıp hızlıca pozisyondan çıkmak yatmaktadır; piyasanın çok hızlı hareket ettiği durumlarda %1.5 gibi bir orana kadar kazanç elde edebilmeleri de olasılık dahilindedir. Pipler azar azar toparlandığı için de sıkı bir zarar durdurma (stop-loss) seviyesi tercih ederler.
Eğer gün işi işlemler yapanlara neden bu tarzı tercih ettiklerini soracak olursanız, herhalde alazağınız en popüler cevap bu tip işlemlerin kendilerine çevik ve esnek stilde hareket olanağı tanıdığı olacaktır.
Salınıma Dayalı İşlemler
Salınıma dayalı işlemler, adından da anlaşılacağı üzere piyasanın gerçekleştirdiği salınımların değerlendirilmesi temeline dayanmaktadır. Diğer bir deyişle, piyasanın yaşadığı döngülerden faydalanılmaktadır. Yatırımcılar burada zamandan ziyade yeni başlayan bir dalgayı yakalamaya ve o dalgayı takip etmeye odaklanırlar. Salınıma dayalı işlemler yapanlar pozisyonlarını günlerce hatta haftalarca, dalga enerjisini yitirene dek, açık tutabilirler.
Salınıma dayalı işlemlerde zaman faktörü daha az önem arz ettiğinden daha uzun vadeli grafikler tercih edilmektedir - 4-saatlik grafikler en sık olarak kullanılan zaman dilimidir. Pozisyona giriş için daha titiz davrananlar zaman dilimini 1-saatlik grafiğe kadar düşürebilmektedir. Bu tip işlemlerin avantajı piyasanın saatte bir kontrol edilmesinin yeterli olmasıdır - bu olanak tüm gün çalışanlar açısından memnun edicidir. Neticede, harcanan zaman ve efor daha azdır.
Bu tip yatırımcıların kazanç hedefleri genellikle %1.5 ile %5 arasında değişmektedir ve doğal olarak daha geniş zarar durdurma seviyeleri kullanmaktadırlar; volatilite bazlı stop-loss seviyeleri de olası seçenekler arasındadır. İşlem stratejileri arasında en sık kullanılanlar akımları takip eden veya destek/direnç bazlı olanlarıdır. Temel analiz de bazı zamanlarda işin içine dahil olabilmektedir.
Eğer salınıma dayalı işlemler yapan yatırımcılara neden bu tarzı tercih ettiklerini sorarsanız, büyük ihtimalle alacağınız en popüler cevap bu tip işlemlerin kendilerine az bir uğraşı ile kazanç sağlaması olacaktır. Kaldı ki, yatırımcıların geneli bu piyasanın dışında bir mesleğe sahiptir.
Hangi Yatırım Tarzını Seçmeliyim?
Aslında bu soruya yanıt bulmak çok da zor değildir zira burada en önemli faktör ekonomik durumunuz ve zamandır. İnsanların büyük bölümü parasal yükümlülüklerini yerine getirmek için halihazırda bir iş ile meşguldür. Kaldı ki, döviz piyasasında başarılı olan kişiler bile yatırımlarında zamana bağlı olarak dalgalanmaların meydana geldiğini ifade edecektir. Bu, yatırım işini bir meslek olarak icra etmenin bir hayli zor olduğu anlamına gelmektedir. İşlemlere ayırabileceğiniz zamanın kısıtlı olması da bir diğer etkendir. Bunlara ek olarak, işlem yapabileceğiniz zaman dilimi de önem arz etmektedir - eğer Tokyo, Londra veya New York ile çakışmıyorsa piyasada belirgin bir hareket görmeniz bir hayli zorlaşabilir. Neticede piyasanın işleyiş tarzı bundan ibarettir.
Eğer gün içi işlemler yapmak niyetindeyseniz, herhalde bu sözüme bu tip işlemler yapan yatırımcıların büyük bir çoğunluğu katılacaktır, öncelikle salınıma dayalı işlemler üzerinde ustalaşmanız şarttır - diğer bir deyişle, harekete başlamanız gereken yer de orasıdır.