Moody’s Fransa’nın Kredi Notunu Düşürdü - 20 Kasım

Kredi derecelendirme kuruluşlarının işlevi, en gerçekçi ölçümleri yaparak bahsi geçen enstrüman üzerinde yatırım yapılması halinde yatırımcının ne kadar risk alacağını bildirmektir. Yaptıkları işi bir at yarışında bahis oranlarını belirleyen bir kişininkine benzetebiliriz. Kredi derecelendirme kuruluşları daha önce, “subprime mortgage” (düşük gelir gruplarına sağlanan kredi) vakasında, koşan atın 3 ayaklı olduğunu fark etmeyerek müşterilerini büyük hayal kırıklığına uğratmışlardır.

Zarara uğrayan yatırımcılar, yatırım büroları ve kredi derecelendirme kuruluşlarını yaptıkları hatalı değerlendirmelerden dolayı mahkemeye verme yolunu seçtiler. Fransa hakkında verilen karar da bu şekilde şikâyetler ortaya çıkarabilir belki de. Bugün Moody’s kredi derecelendirme kuruluşu Fransa’nın kredi notunu AAA'dan AA1'e düşürdü ve aynı zamanda ülkenin not görünümünü de negatife çevirdi. Bu değişikliğin gerekçesi şu şekilde ifade edilmektedir:

Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkması riskinin ve Fransa’nın mali yardım yaptığı ülkeler dolayısıyla aldığı risklerin yarattığı endişelerin devam etmesi;
Fransa’nın mali düzenini tehlikeye sokabilecek yapısal ekonomik sorunlar ve yerinde sayan ekonomik büyüme;
Emek piyasasının ve hizmet sektörünün kökleşmiş olması, esnek olmaması;
Yapılan yeniliklerin azlığı ve bunun Fransa'nın rekabet gücünün azalmasına neden olması ve ihracata dayalı sanayinin giderek yok olması

Burada belirtilen sebeplerin hiçbirinin gökten düşmediği gün gibi ortada olmasına rağmen bu faktörlerin bazıların Fransa tahvillerinin başka yabancı araçlara göre kalitesini belirlemektedir. Avrupa Merkez Bankasının yardım alan ülkelerin yükünü hafifletmek için koyduğu mekanizma sayesinde, Euro bölgesi Yunanistan’ın koşullarını hafifletmek için biraz daha uzun zaman tanıyabilmektedir. Bu yüzden Moody’s kuruluşunun yaptığı hamleyi anlamak kolay değildir. Fransa’nın yatırım kalitesinin düştüğüne (az riskli yüksek kalite) karar vermek Fransa’nın borçlanma maliyetini artırabilir. Fakat bunlar zaten piyasa tarafından dikkate alınmaktadır. Ocak ayında Standart&Poor’s kredi derecelendirme kuruluşu da benzer bir karar vermişti.