Start Trading Now Get Started

Mali Uçurum: Kaygan Bir Zeminde Hareket - 28 Aralık

By Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Eğer Amerika Merkez Başkanı söylediği her “mali uçurum” kelimesi için beş sent alsaydı, şu zamana yaptığı konuşmalar sayesinde defalarca milyoner olmuştu. Tabi doların düşen değerini düşünecek olursak belki de kazanacağı miktar çok büyük bir işe yaramayacaktır. Ne derseniz deyin Amerika Birleşik Devletleri bir uçuruma doğru sürüklenmektedir ve bu uçurumun kenarına varılmasına sadece birkaç gün kalmıştır.

Senenin son günleri yaklaşırken Amerikan kongresi üyelerini, alışılagelmiş bir şekilde, evlerinde aileleri ve arkadaşları ile kaliteli vakit geçirirken bulabilirsiniz. Fakat Havai tatilini yarıda keserek başkente dönen Başkan Obama gibi onlar da tetikte beklemektedirler. Herkesin beklentisi ciddi bir anlaşmanın sağlanması ve ekonomik bir krizin çıkmasının engellenmesi yönündedir.

Eğer Amerikan hükümeti uçurumdan baş aşağı yuvarlanacak olursa, otomatik olarak pek çok kötü şey ortaya çıkacaktır. Her şeyden önce, uygulanmakta olan federal vergi indirimlerinin yürürlükten kalkması söz konusudur; bu da neredeyse her Amerikalının ortak olarak ödeyeceği 536 milyar dolarlık bir vergi yükü getirecektir. Bağımsız yapılan bir araştırmaya göre bunun anlamı, 50bin ila 75bin Amerikan doları kazanan aileler için 2.400 dolar fazladan vergi ödemek olacaktır.

İkinci olarak hükümetin çeşitli programlarından yapılacak olan 110 milyar dolar değerinde kesintiler de yürürlüğe girecektir. Örneğin askeri harcamalarda yapılacak kesintiler nedeniyle Pentagon bütçesi %9 oranında azalacaktır. Bu kesintilerden etkilenmeyecek çok az sayıda program bulunmaktadır; örneğin fakirlere ve savaşlarda hizmet vermiş eski askerlere yönelik sosyal güvenlik fonu. Yapılan kesintiler nedeniyle hükümet aldığı hizmetleri de azaltmak zorunda kalacaktır ki bu da binlerce hükümet çalışanını etkileyecektir. Kongre Bütçe Ofisinin yaptığı tahmini hesaplamalara göre (kamu ve özel sektör genelinde) toplamda 3.4 milyon iş yok olacaktır.

Analizciler ve ekonomistler mali uçuruma yuvarlanan ekonominin resesyona girmesinin de garantilenmiş olacağının altını çizmektedirler. Finans piyasalarında yaşanacak olan karmaşa ve hızlıca yükselecek olan işsizlik de bu yarayı derinleştirecektir. Geçen haftanın seanslarında hisse senedi piyasalarında genellikle düşüş yaşandığı gözlenmiştir. Dünkü kapanış itibariyle, Wall Street de arka arkaya üçüncü düşüşünü yaşamıştır. Avrupa piyasaları ise Amerika’nın bir mucize yaratacağı umutlarıyla yükseliş kaydetmiştir.

Peki bu mucize gerçekleşecek mi? Yoksa kötü kaderin pençesine mi düşecekler? Amerika ekonomisinin vergi artırımlarına ve harcama kesintilerine tepki göstermesi bir miktar zaman alacaktır. Finans piyasaları ise en kötü ihtimali fiyatlara yansıtmış gibi görünmektedir. Bu sebeplerden dolayı felaket tellalı olanların beklentileri boş çıkacaktır. Vergi artırımları ve harcama kesintileri 1 Ocak 2013 tarihinde otomatik olarak yürürlüğe girse de, çözüm arayışı içerisinde olan kanun yapıcılar çalışmalarını sürdürdüğü sürece umutlar yok olmayacaktır. Anlaşma sağlanması halinde, otomatik olarak başlayacak olan yaptırımların ortadan kaldırılması mümkündür.

Asıl önemli olan soru, ne zaman bir anlaşmanın sağlanabileceğidir. İki taraf arasında halen önemli görüş ayrılıkları bulunmaktadır, özellikle de zenginlere uygulanması planlanan vergi artırımları ve harcama kesintileri konusunda. Demokratlar zenginlerden alınan vergilerin artırılması gerektiğini savunurken Cumhuriyetçiler buna karşı çıkmaktadır. Diğer taraftan Cumhuriyetçiler daha fazla ve kalıcı kesintiler yapılmasını talep ederken Demokratlar bu düşünceye pek sıcak bakmamaktadır. Federal hükümetin dağ gibi büyümüş olan borçları nasıl kapatacağı da ciddi bir problem oluşturmaktadır. Cumhuriyetçiler sosyal yardım programlarına yapılan harcamaların azaltılarak Demokratların büyüttüğü borç yükünü hafifletmek istemektedir. Şu an için orta sınıf hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin desteğini kazanmıştır. Fakat sonuçta bir anlaşma sağlanamazsa acıyı çekecek olan da yine onlar olacaktır.

Gerçeklerin pek de farkında olmayan hayalperestlerin söylediklerine rağmen, durum Amerika’nın büyük bir kesimini oluşturan orta sınıf için durum iyi gözükmemektedir, en azından yakın vadede. Birkaç gün sonra yeni seçilen kongre ve senato üyeleri görevlerine başlayacak bu karmaşayı devralacaklar. Bu durum da olası bir anlaşmayı geciktirecek bir etki olarak karşımıza çıkabilir. Bu sırada, büyük bir yara alacak ekonomi için de resesyona doğru geri sayım devam ediyor olacaktır.

Dr. Mike Campbell
About Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.
 

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri