Uluslararası Para Fonu, Yunanistan’a yapılacak olan yardımın serbest bırakılmasına, Troyka’nın krediyi onaylamış olmasına rağmen, pek de sıcak bakmamaktaydı. Yunanistan’a tanınacak iki yıl ek sürenin ülke için planlanan programı büyük bir tehlikeye atacağını düşünen Uluslararası Para Fonu endişelerini kreditörlerle de paylaşmıştı. Krediyi alacak ülkenin aldığı krediyi geri ödeyememesi gibi bir durum söz konusu ise Uluslararası Para Fonu bu kredinin onaylanmasına karşı çıkmaktadır.
Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Topluluğu uzun süren görüşmeler sonrasında, kredinin salıverilebilmesi için, Yunanistan’ın tahvil geri alımı yapması koşulu ile ortak bir anlaşmaya vardılar. Buna göre Yunanistan kreditörlere verdiği tahvillerin bir kısmını geri almak zorunda kalacaktı. Bu fikir kredi verenlerin ilgisini beklendiği ölçüde çekmiştir. Zira bu sayede yatırımlarının karşılığını garantili bir şekilde (kazançları biraz azalsa da) geri alabileceklerdi. Kaldı ki, Yunanistan’ın iflas etmesi durumunda hiçbir şey alabilmeleri mümkün olmayacaktır. Kreditörler, Uluslararası Para Fonunun krediyi bloke etmesi durumunda Yunanistan’ın iflas etmesi kaçınılmaz olduğunu da dikkate almışlardır. Sonuçta Yunanistan 31.9 milyar Euro değerinde olan tahvillerini 11 milyar Euro sarf ederek geri almayı başarmıştır. Bu da borlarını 20 milyar Euro azalttığı anlamına gelmektedir. Miktar büyük olmasına rağmen Uluslararası Para Fonunun görmeyi planladığı 40 milyar Euro değerinde tahvil alımı hedefinden biraz uzak kalmıştır.
Uluslararası Para Fonu-Avrupa Topluluğu kurtarma fonundan sağlanacak olan yardımın 41.9 milyar Euro büyüklüğündeki bir sonraki diliminin salıverilmesi artık gerçekleşebilecektir. Yunanistan bu parayı Haziran ayından bu yana beklemektedir. Krizin başladığı 2008 yılından bu zamana kadar Yunanistan ekonomisinde yaklaşık %20 küçülme yaşanmıştır.