Japonya uzun bir süredir uyguladığı sıfıra yakın faiz oranlarına rağmen son üç çeyrektir resesyona yenik düşmektedir. Buna ek olarak, hükümetin ve Japonya Merkez Bankasının ekonomiyi desteklemek için attığı adımlar da deflasyonun yarattığı acıyı dindirmek için yeterli olmamıştır. Japonya’nın karşılaştığı problemlerin köklerinde “sığınılacak liman” özdeyişi bulunmaktadır. Büyük Buhrandan bu zamana dek patlak veren ekonomik kriz dönemlerinde fırtına dinene kadar yatırımcıların paralarını koruyabilecek bir yer arayışları devam etmiştir. Yatırımcıların güvenli liman olarak düşünülen ülkeler arasından Japonya’yı seçmeleri Japon yeninin diğer para birimleri karşısında aşırı değer kazanmasına yol açmıştır. Avrupa’da yaşanan borç krizinin başlaması ile birlikte düşüşe geçen EUR/JPY paritesi 170 seviyelerinden 94.6 seviyelerine kadar gerilemişti.
Yaz ortasından bu zamana dek Japon yeni diğer para birimleri karşısında zayıflamaktadır (hatta erimek tabirini de kullanabilirsiniz). Avrupa Merkez Bankasının krize cesur bir şekilde müdahale etmesi ve piyasanın güvenini tazelemesinin de etkisi ile EUR/JPY paritesi 125.24 seviyelerine yükselmiştir. Japon yeninin ucuzlamasının bir sonucu olarak Japonya’nın ihraç ettiği ürünler de ucuzlamaktadır. Bu durum, Japon firmalarının ürünlerini hem daha rekabetçi bir hale sokmakta hem de elde edilen gelirlerin Japon yeni olarak miktarını artırmaktadır.
Piyasada, Moskova’da toplanan G20 zirvesinde Japonya’nın yenin bu kadar hızlı düşüşünden dolayı kınanacağı yönünde endişeler bulunmaktaydı. Gerçekleşen toplantıların esas odak noktası ise çok uluslu firmaların daha çok vergi ödemesi konu olmuştur. Japonya’nın izlediği politikaların dolaylı olarak destek bulması Nikkei endeksini %2.1 oranında yükseltmiştir. Japonya, uygulanan ekonomik politikanın sadece deflasyonu sona erdirmeye yönelik olduğunu ve Japonya Merkez Bankasının belirli bir yen kuru hedefi bulunmadığını açıklayabilmek için bir süredir ıstırap çekmektedir. Japonlara göre yenin şu anda bulunduğu konum ekonomik faktörlerin ve piyasa güçlerinin etkisi ile ortaya çıkmıştır.