Sene sonlarında dünya basınının ilgisi Amerikan ekonomisinin “mali uçuruma” yuvarlanıp yuvarlanmayacağı konusu üzerindeydi. Piyasada, Obama’nın Demokratları ile Cumhuriyetçiler arasında bir uzlaşmaya varılamaması durumunda ülke ekonomisinin yeni bir resesyona gireceği korkuları hâkimdi. Geçen zaman içerisinde vergi artırımının da içine konulduğu bir uzlaşmaya varılabildi fakat harcama kesintileri konusu iki ay boyunca örtülecek bir şekilde çalıların arasına gizlenmiştir. Tabi söylendiği gibi zaman çabuk bir şekilde akıp gitmektedir ve uzatma dakikalarının sonlarına gelinmiştir; zorunlu kesintiler Mart ayının ilk gününde devreye girecektir.
Birleşik Devletlerin karşılaştığı en büyük problem, Demokratların senatoyu, Cumhuriyetçilerin ise kongreyi kontrol etmeleridir ve her iki taraf arasında çok az bir fikir birliği bulunmaktadır. Cumhuriyetçiler, hükümetin harcamalarında ciddi bir kısıntı yaptığını görmek isterken, Demokratlar ise vergi kaçaklarını azaltmak ve zenginlerden daha çok vergi almayı istemektedir.
Başkan Obama bir kasap bıçağının -harcama kesintilerinin- hızla yaklaştığını ve istihdamı tehdit ettiğini söylemektedir. Otomatik kesintiler hükümetin yapmayı planladığı harcamalardan 85 milyar dolarlık bir parçayı koparacaktır. Obama açıklamasında “Bu kesintiler akılcı ve adil değildir, bu yüzden ekonomi hasar görecektir. Bu bir soyutlama değildir, insanlar işlerini kaybedeceklerdir. İyi düşünülmemiş, iyi tasarlanmamış bu gibi kesintiler dünyanın istikrarsız olan bölgelerinde karşılaşılan tehlikelere cevap verme kabiliyetimizi sınırlayacaktır” demiştir.
Başkan Obama, kendisinin gereksiz veya başarısız görülen hükümet programları üzerinde yapılabilecek kesintilere açık olduğunu söylemesine rağmen Cumhuriyetçilerin “ideolojik hassasiyet” dolayısı ile vergi artırımlarına açık olmadığını dile getirmektedir. Obama, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, vergi kaçamaklarını engelleyecek ve geliri artıracak bir bütçe çalışması için senatodaki Demokratlara destek vermektedir. Tabi bunun Temsilciler Meclisinden nasıl bir karşılama göreceği tahmin edilebilir.
Demokratlar, petrol ve gaz endüstrilerine uygulanan vergi indirimlerinin yanı sıra iş gücünü ülke dışından temin eden kuruluşlardan da bu indirimi kaldırmak istemektedir. Ayrıca zenginlerden alınan verginin %30 oranına çıkarılmasını da talep etmektedirler. Cumhuriyetçiler vergi kaçakları konusunda hem fikir olsalar da durumun şu an yaşanan çıkmazdan kurtulmak için değil de vergi sisteminin iyileştirilmesi için atılması gereken bir adım olarak görmektedirler. En önemli soru, politikacıların taraflı yaklaşımlarını bırakarak ülkenin çıkarları doğrultusunda ortak bir noktada anlaşıp anlaşamayacaklarıdır- bu ayın sonunda tüm gece boyunca sürecek görüşmelere hazırlıklı olun