Yunanistan, Euro Bölgesi ortaklarından borç batağında bulunan ülkenin iflas etmesini önleyebilmek ve grup üyeliğini kaybetmemek için iki kere yardım talebinde bulunmak zorunda kalmıştı. Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Birliği tarafından yapılan bu yardımlar Yunanistan’ın uzun vadede istikrarı yakalayarak ekonomisine çeki düzen verebilmesini sağlayabilecek sıkı koşullar altında sağlanmıştı. Yunanistan’a sağlanan toplam kredi miktarı 240 milyar Euro’ya, diğer bir deyişle ülke GSYH’nin %124’üne ulaşmıştır.
Uluslararası Para Fonu (IMF) yakın zamanda yayınladığı raporda, Yunanistan’ın “fevkalade” bir ilerleme kaydettiğini ve 2010 yılında başlayan yardımlardan bu yana ilk kez ülkenin borçlarında azalma yaşandığını belirtmektedir. IMF raporunda “temel reformların yetersiz kalmasında dolayı bu noktaya ancak iş kesintileri ve adaletsiz yük dağılımı neticesinde gelinebilmiştir” diyerek Yunanistan’ın en büyük problemi olan vergi kaçırma konusunda daha sıkı tedbirler alması gerektiğinin altını çizmektedir. Zenginlere ait sektörlerin ve serbest meslek sahiplerinin vergilerini ödememeleri, tasarruf tedbirlerinden en çok kamu çalışanlarının ve emeklilerin etkilenmesine neden olmaktadır.
Yunanistan, 2015 yılına kadar kamu personelinde 150000 kişi azaltmaya gitmek zorundadır bu da yaklaşık olarak her beş işten birinin kaybolması anlamına gelmektedir. Uluslararası Para Fonu raporunda Yunanistan’ın “zorunlu işten çıkarmalar konusundaki tabuları” yıkması gerektiğini de söylemektedir. Geçen ay Yunanistan parlamentosu 15000 sivil çalışanın işine son verilebilmesi için gereken bir yasayı yürürlüğe sokmuştur. İşgücünün %27.2’sinin işsiz bulunduğu bir ortamda daha fazla kesintiye gidilmesi doğal olarak pek de rağbet görmeyecektir.
Uluslararası Para Fonu, Yunan ekonomisinin bu yıl içerisinde %4.6 oranında küçüleceğini tahmin etmektedir. Ancak Avrupa Birliğinin kendi tahminlerine göre, Yunanistan’ın önümüzdeki yıl içerinde %0.6 oranında büyümeyi yakalayabileceği öngörülmektedir.