Büyüme sürecinin ardından bir süre resesyon yaşanması ve bu periyodun ardından da gelişme sürecinin devam etmesi ekonominin bir döngüsüdür. Euro Bölgesinde işsizliğin yeni bir rekor kırması bölgenin resesyondan henüz kurtulamadığını ve doğal olarak da toparlama sürecinin başlamadığını işaret etmektedir.
Eurostat’a göre Şubat ayında %12 oranında bulunan işsizlik seviyesi Mart ayında %12.1 oranına yükselmiştir. Avrupa İstatistik Enstitüsünün rakamlarına bakıldığında blok içerisinde bir uçurum bulunduğu görülmektedir. Avustralya %4.7 ile en düşük işsizlik oranına sahipken, onu ikinci sırada %5.4 işsizlik oranı ile Almanya takip etmektedir. %27.2 ile sonuncu sırada olan Yunanistan’ın hemen üzerinde ise %26.7 ile İspanya bulunmaktadır. Genç kesimin (25 yaş altındaki gençlerin) işsizlik oranları daha vahim bir tablo sergilemektedir. Yunanistan’da gençlerin işsizlik oranı %55.9, İspanya’da ise %59.1 seviyesindedir.
Pek çok ekonominin -az da olsa- büyümenin keyfini çıkardığı bir ortam içerisinde ekonomik döngünün iyileşme safhasını görüyor olmamız gerekirdi. İstihdam verilerinin zayıf gelmesindeki temel neden küresel talebin artış kaydetmemesidir. Küresel finansal krizin ertesinde oluşan şok dalgalarının finans endüstrisine verdiği zarara bağlı olarak kuruluşların riskli yatırımlara olan ilgilerinin azalmasının da önemli bir unsur olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. İleride yaşanabilecek finansal şoklardan kendilerini daha sıkı bir şekilde korumak isteyen kuruluşlar, iş çevrelerine sağlanan kaynakların azalmasına yol açmaktadır. Tabi finansal kaynaklar kapılarını sonuna kadar işverenlere açsa bile, firmaların yeniden eleman alımına gitmeleri için öncelikle kendilerinde yeterli güveni bulmaları gerekecektir. İstihdam piyasasını etkileyen bir diğer faktör ise ülkelerin kamu borçlarını azaltmak için uygulamaya koyduğu tasarruf tedbirleridir. Bu kesintiler harcamaları dengede tutmak için hayata geçirilseler de (pek çok ekonomide) kamu sektöründe sağlanan iş fırsatlarının azalmasına da yol açmaktadır.
Fransız hükümeti ve İtalya’nın yeni kurulan hükümeti büyümenin tasarruf tedbirlerine kurban edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmişlerdir. Kemer sıkma politikasından en çok etkilenen ülkelerden birisi olan Yunanistan’daki çalışanlar tasarruf paketlerini protesto etmek için bir günlük genel greve gitmiştir. Belki de Avrupa Topluluğu genelinde bir politika değişikliği yaşamamızın artık zamanı gelmiştir.
Euro Bölgesinde Yaşanan İşsizlik Yeni Bir Rekor Kırdı
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.