2013 yılının ilk çeyreğinde ekonomilerin nasıl bir seyir izlediğini ortaya çıkaran (ön okuma) verileri bugün açıklanmıştır. Bu veriler geçen yılın son çeyreğinde küçülme yaşayan Fransız ekonomisinin 2013 senesinin birinci çeyreğinde de daralmaya devam ettiğini ve %0.2 küçülme yaşadığını işaret etmektedir. Fransa artık resmen resesyona girmiş durumdadır (bir ülkenin resesyona girmiş sayılması için ekonomisinin arka arkaya iki kez küçülme göstermesi gerekmektedir). Tabi bu durumda Fransız vatandaşlarını -aslında gelişmiş olan diğer ülkeleri de- küresel finansal krizin zirveye ulaştığı 2009 yılından bu yana resesyonda olunduğunu düşündükleri için mazur görmemiz gerekecektir. Ülkeler, 1930 yılında patlak veren Büyük Buhran’dan bu yana ortaya çıkan en zorlu krizin pençesinden kurtulduktan sonra, yaralarını sarmayı başarmış olsalar da, iyileşme süreci normal vatandaşların farkına varamayacakları kadar ağır bir şekilde ilerlemektedir.
Aslında hem Fransa’nın hem de İngiltere’nin 2012 yılında ikili resesyona girdiği düşünülmekteydi. Fakat sonradan revize edilen veriler 2012 yılının ikinci çeyreğinde çok az da olsa büyüme yaşandığını göstermiştir. Verilerin çok zayıf olmasından dolayı insanlar resesyon yaşandığını düşünmeyi tercih etmekteydiler.
Fransa’da işsizlik %10.6 gibi rekor bir seviyeye yükselmiştir ve tahminlere göre bu durum daha da kötüleşecektir. Euro bölgesi genelinde işsizlik oranı %12.2 olarak açıklanmıştır ve bu sene bölgesel olarak %0.4 küçülme görüleceği tahmin edilmektedir.
Beklentilere paralel olarak Almanya resesyondan kıl payı (birinci çeyrekte %0.1 büyüme gerçekleşmiştir) kurtulmuştur. Yine de, bir sene öncesine oranla ekonomisinin %1.4 gerilediği ortadadır. Alman istatistik enstitüsüne göre bu küçülmede en önemli faktör kış mevsiminin çok ağır geçmiş olmasıdır. Almanya’daki iş sektörünün güvenini ölçen endeks Mart ve Nisan ayında düşüş göstermesine rağmen, son bir yılın en yüksek seviyesine ulaşan Dax endeksinin bu 52 haftalık süre zarfında %30.8 değer kazandığı görülmektedir.