Avrupa Topluluğunun kökeni altı ülkenin savaş dönemi sonrasında bir araya gelerek Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu kurmasına kadar dayanmaktadır. Avrupa Projesi her zaman politik bir yaklaşım olmuştur ve son büyük savaşın yarattığı acıların ve yıkımların bir daha tekrarlanmaması için önemli bir görev üstlenmiştir. 1957 yılında yapılan Roma Anlaşması, Avrupa Ekonomik Topluluğunu hayata geçiren köklerin atılmasını sağlamıştır.
Avrupa Ekonomik Topluluğu, gümrük konusunda yapılan düzenlemelerin yanı sıra tarımcılık konusunda da genel kurallar getirmiştir. Yaygın Tarım Politikası ile Avrupa’nın tarımsal üretiminin her zaman kendine yeter bir düzeyde olması hedeflenmekteydi. Almanya, Fransa, Belçika, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda tarafından kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu, 1973 yılında İngiltere, İrlanda ve Danimarka’nın da katılmasıyla birlikte genişlemeye başlamıştır.
Şu anda 27 ülkenin bulunduğu Avrupa Topluluğu, 1991 yılında imzalanan Maastricht anlaşmasını takiben, 1993 yılında kurulmuştur. Bu topluluğun amacı Avrupa piyasasını tek bir beden haline dönüştürmekti.
Avrupa insanlarının Avrupa Birliği konusunda her zaman bir kararsızlık içerisinde bulunduklarını söylemek yerinde olacaktır. Maastricht anlaşmasına göre dar çoğunluğun ret oyu kullandığı referandumların bazı ülkelerde yeniden yapılması kararlaştırılmıştı. Fakat İngiltere’de o zaman görevde bulunan hükümet referanduma gitmeden kararın onaylanmasını sağlamıştı. Bu yüzden, İngiltere’de Avrupa karşıtı olmak, toplumun büyük kesiminin sempati duyduğu politik bir konuya dönüşmüştür.
İngiltere Başbakanı, ülkesi ile Avrupa Topluluğu arasında olan ortaklık koşullarını yeniden tartışmaya açacağını belirtmektedir. Başbakan, eğer 2015 seçimlerinde yeniden göreve seçilirse, 2017 yılında referanduma gideceğini ifade etmektedir.
Avrupa Komisyonunun ve İngiltere’nin üyeliğinin devam etmesi taraftarı olanların kendilerini yeteri kadar ifade edememeleri insanların düşüncelerini etkilemektedir. Öyle ki, eğer bugün bir referandum yapılırsa, büyük bir çoğunluğun ayrılma lehine oy kullanacağı kesindir. Avrupa Topluluğu, İngiliz politikacıların kullanmayı sevdikleri bir oyuncak haline gelmiştir. Fakat İngiltere’nin Avrupa Topluluğundan ayrılması durumunda ülkenin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Bir grup lider işadamı Independent gazetesine gönderdikleri yazılı bir açıklamada, Avrupa karşıtı olanların politikayı ekonomiden daha önde tuttuğunu belirtmektedir. Hükümet, gelecek sene İngiltere’den ayrılmak üzere referanduma gidecek olan İskoçya için (ayrılığın gerçekleşmesi durumunda) felaket senaryoları hazırlarken, İngiltere’nin topluluktan ayrılması durumunda yaşanabilecekleri hiçe saymaktadır. Brüksel’i topa tutmak sayesinde iyi oy topluyorlar anlaşılan.