Daha önce de belirttiğim üzere ekonomi, bir döngü içerisinde hareket eden bir yaratık gibidir. Boğalarla gelen tırmanışı karamsarlığın ve belirsizliğin hakim olduğu bir sürecin başlamasıyla birlikte ayıların yarattığı bir düşüş takip eder. Eğer piyasalar kendisini aşar ve aşırı hararet yaparsa -gördüğümüz üzere- bir durgunluk süreci başlayabilir. Tabi bu durum başka faktörlerin etkisiyle de tetiklenebilir, fakat durgunluğu yeniden büyüme takip edecektir ki bu hareket de güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Küresel Finansal Krizin çok geride kaldığı ve Euro Bölgesinde yaşanan borç krizinin bölgesel sorunlara bağlı olduğu göz önünde bulundurulacak olursa ekonominin içerisinde bulunduğu sürecin halen sağlığına tam olarak kavuşmadığı görülebilir.
Bu tipik sürecin kanıtı Birleşik Devletlerden gelen ve beklentilerin altında bir performans sergileyen perakende satış rakamlarıdır. ABD GSYH’sinin %70’inin köklerinin yerel pazara bağlı olmasından dolayı bu verilerin zayıf çıkması endişelere neden olmaktadır. Analizcilerin Mayıs ayına ait verilerin %0.8 seviyesinde geleceğini tahmin etmelerine karşın bu veriler %0.4 seviyesinde gelmiştir. Her şeye rağmen, dip seviyeyi yaratan 2009 yılı verilerine oranla %27.5 yukarıda olduğumuz da unutulmamalıdır.
Verilerin düzensiz olduğu da dikkat çekmektedir. Konut imalatında kullanılan malzemelerin satışı Haziran ayı içerisinde %2.2 oranında düşüş kaydetmesi bu sektörün bir miktar darbe aldığını işaret etmesine rağmen araç satışlarının %2.1 oranında arttığı gözlenmektedir. Ev eşyaları ve mobilya alımı da %2.4 oranında yükseliş kaydetmiştir. Bu durum tüketici harcamalarının artma eğiliminde olduğunu kanıtlamaktadır. Eğer çalışanlar işlerinden endişe ediyor olsalardı bu rakamlar da etkilenirdi. Bazı analizciler Birleşik Devletlerin üçünci çeyrek büyüme rakamlarının beklentilerin (ve %1 seviyesinin) altında geleceğini tahmin etmektedirler. Bazıları ise iyimser kalmaya devam etmektedir. Ancak kesin olan bir şey var ki, o da Amerikan ekonomisinin teklemesine rağmen doğru yolda ilerlediğidir.