İngiltere ekonomisinin ikinci çeyrekte gösterdiği performans Euro Bölgesinin yaşadıklarına bağlı olarak da değerlendirilmelidir. Analizciler, birinci çeyrekte küçülme yaşayan İngiliz ekonomisinin üçüncü çeyreğe kadar resesyon içerisinde kalacağını tahmin etmekteydiler. Euro bölgesinin oluşturduğu blok İngiltere’nin en büyük ticaret ortağı konumundadır, bu yüzden bu bloğun sergilediği talep darlığı İngiltere’yi de etkilemektedir.
Neticede, Ulusal İstatistik Ofisinden gelen rakamlar İngiltere’nin birinci çeyrekte gelen rakamları ikiye katladığını ve %0.6 oranında büyüme yaşadığını ortaya çıkarmaktadır. İnşaat, tarım, imalat ve servis sektöründen gelen rakamlar büyümenin beklentiler doğrultusunda geleceğini daha önce de işaret etmişti. Büyümenin az olmasına rağmen genele yayılması aslında ümitlendiricidir. Ulusal İstatistik Ofisi tarafından açıklanan bu veriler ikinci çeyreğe ait ön okuma olduğundan rakamların ileride revizyona uğraması olasıdır.
Yapılan ölçümler İngiliz ekonomisinin 2008-2009 yıllarında yaşanan resesyonda kaybettiği gücün (bu dönem, ülkenin gerçekleştirdiği üretimin %7.2’lik bölümüne mal olmuştur) yarısını geri kazanabildiğini göstermektedir. İyileşme sürecinin çok ağır işlediği gözlense de, dünya çapındaki büyük ekonomilerin ortalamasına yakın bir düzeyde ilerlenmektedir. Resesyon başlamadan önceki rakamlara bakıldığında ise İngiliz ekonomisinin ulaştığı zirvenin %3.3 gerisinde kaldığı ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde karşımıza çıkan tablo resesyon başlamadan önceki tablo ile sektör bazında karşılaştırıldığında ise; servis sektörünün (İngiliz ekonomisinin can damarı) %0.2, inşaat sektörünün %16.5, üretim sektörünün %13.4 ve imalat sektörünün %10.2 gerilediği görülmektedir. Diğer bir deyişle, İngiliz ekonomisi, Küresel Finansal Kriz sonrasında yaşananlar yüzünden 5 sene kaybetmiştir.