Yatırımcılar, doğru ve sağlıklı bir yatırım yapabilmek adına seçecekleri hisseden veya para biriminden emin olabilmek için geleceği görebilmekten hiç şüphesiz ki büyük memnuniyet duyarlardı. Zamanda seyahat mümkün olana dek veya birisi sihirli bir küre üretene kadar, yatırımcıların takip edebilecekleri en önemli kaynak iş çevrelerinin nabzını ölçen anketler olacaktır. Japonya Merkez Bankası, iş çevrelerinin geleceğe yönelik fikirlerini anlayabilmek ve mali politikalarını hazırlarken daha titiz davranabilmek amacıyla yılda dört sefer (binlerce firmanın katılımı ile) Tankan anketini hazırlamaktadır.
İkinci çeyreğin bitiminde yayınlanan en son ankete göre Japon iş çevrelerinin hissettiği güven son iki yıl içerisinde ilk kez pozitif bir seviyeye gelmiştir. 213000 firma içerisinden 11000 tanesi üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın çok geniş bir grubu kapsaması Japon ekonomisinin gerçek halini görmek açısından büyük bir fayda sağlamaktadır. Bu firmaların piyasa içerisinde 20 milyar yenlik bir paya sahip olduğu düşünülecek olursa, yapılan anketin önemi daha rahat anlaşılabilir.
Tankan anketinin sonuçları büyük imalatçıların endeksinin -8 seviyesinden +3 değerine çıktığını ortaya koymaktadır; bunun anlamı bu üreticilerin sene içerisinde yaptıkları yatırım harcamalarını artırmayı planladıklarıdır. Analizciler oluşan bu olumlu havayı Başbakan Shinzo Abe’nin göreve gelmesinden beri düşüşünü sürdüren Japon yenine bağlamaktadırlar. Japon yeni, Amerikan doları karşısında 2012 yılının sonlarından bu zamana dek büyük bir değer kaybına uğramıştır. Diğer bir deyişle, Japonya’nın ihraç ettiği ürünler yabancı piyasalarda daha rekabet edebilir bir hale gelmişlerdir. Fakat zayıf Japon yeninin getirdiği bir de dezavantaj bulunmaktadır; 2011 yılının Mart ayında yaşanan deprem ve tsunami felaketi ertesinde Japonya nükleer santrallerinin büyük bir bölümünü kapatmış ve enerji üretimini sağlayabilmek için fosil yakıtlara (hem güvenlik hem de politik nedenlerden ötürü) geri dönmek zorunda kalmıştır. Bu durum, doğal olarak, enerji ve hammadde maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır.