Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeler arasında bir zemin hazırlayarak işbirliği vasıtasıyla kültürel ve ekonomik gelişmenin sağlanmasını ve ülkelerde halkın yaşam standardının iyileştirilmesini kendisine amaç edinmiştir. OECD’nin şu anda odaklandığı dört farklı konu bulunmaktadır. Aslında bu konular küresel bazda yaşanılan problemleri çok iyi özetlemektedir.
- İlk ve öncelikli olarak, hükümetlerin piyasalarda hizmet veren, bu piyasaların işleyişini sağlayan firmalara ve kuruluşlara olan güveni tazelemesi gereklidir. Bu da, gerek politik gerekse iş hayatında işlev yapan yönetmeliklerin geliştirilmesi, daha efektif bir hale getirilmesi ile sağlanabilir.
- İkinci olarak, ekonomik büyümenin düzenli ve kalıcı bir hale getirilebilmesi için hükümetlerin kamu finansmanını yeniden düzenlemeleri gereklidir.
- Buna paralel olarak, bizler büyümeyi gelişmekte olan ülkelerde destekleyecek olan daha “çevreci ve temiz” büyüme stratejileri arayışlarımızı sürdürmekteyiz.
- Son olarak, yenilikçiliği ve büyümeyi desteklemek adına, her yaş grubundan olan insanların yarının iş sahalarında kullanmak üzere gerekli bilgiye sahip olması için çaba sarf etmekteyiz.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından kısa zaman önce yayınlanan İstihdam Sektörü raporu, genç kuşak ve vasıfsız işçiler için kasvetli bir tablo çizmektedir. OECD’nin tahminlerine göre işsizlik bu iki kesimi derinden etkilemeye devam edecektir. Teşkilatın raporunda, önümüzdeki 18 ay içerisinde işsizlik (üye olan 34 ülke genelinde) %8 seviyesinden %7.8 seviyesine gerileme kaydedecektir. Avrupa içerisinde ise istihdam konusu düzensiz yapısını sürdürmeye devam edecektir. Şu anda %5.3 işsizlik oranına sahip Almanya bu oranı %5 seviyesinin altına indirmeyi başarabilecektir. Fakat diğer Euro Bölgesi ülkeler için durum biraz daha zorlayıcı bir hale dönüşebilir. Tahminler yıl sonunda işsizlik oranının Fransa’da %11, İtalya’da ise %12.5 olacağına işaret etmektedir. Eğer ciddi adımlar atılmaz ise, işsizlik oranı İspanya ve Yunanistan’da ise %28 civarında olacaktır.
Birleşik Devletlerde ise gelecek yılın sonunda işsizlik oranının (şu anki %7.6 seviyesinden) %7 seviyesine düşeceği tahmin edilmektedir. Bunun anlamı Amerika Merkez Bankasının piyasaya yaptığı desteğin önümüzdeki on iki boyunca devam edeceğidir. Fed daha önceki açıklamalarında piyasadan çekilmeye başlaması için gerekli eşik seviyesini %6.5 işsizlik oranı olarak belirlediğini dile getirmişti.