Son on iki ay içerisinde Japon yeni Euro karşısında yaklaşık %39 oranında değer kaybına uğramıştır. Bunun nedeni, yatırımcıların Euro Bölgesinde yaşanan krizin yumuşaması neticesinde Euro’ya olan güvenlerinin artmasıdır. Tabi Japonya Merkez Bankasının (2012 yılında Shinzo Abe’nin Başbakanlık koltuğuna oturması sonrasında) uygulamaya başladığı daha destekçi mali politikaların etkisinin de bu süreç içerisinde önemli rol üstlenmiştir. Aynı dönem içerisinde Japon yeni, Amerikan doları karşısında %27 değer kaybetmiştir. Bu iki oran arasındaki farklılık Avrupa’da yaşanan kriz ile ilişkilendirilebilir.
Haziran ayına ait veriler ihracatın dördüncü kez ilerleme yaşadığını göstermektedir. Bu rakamlar 2012 yılının Haziran ayı ile karşılaştırıldığında ise dünya geneline yapılan ihracatın %7.4, Euro Bölgesine yapılan ihracatın ise %8.6 oranında tırmanış kaydettiği ortaya çıkmaktadır (bu artış son 21 ay içerisinde bir ilktir). Gelen talebin güçlenmesi, Avrupa’da işlerin iyiye gitmeye başlamış olabileceğini işaret etmektedir.
Güçsüz bir Japon yeni Japonya’dan yapılan ihracatı desteklemektedir fakat yurt dışında üretilen Japon ürünleri için hiçbir faydası bulunmamaktadır – örneğin İngiltere’de üretilen Nissan arabaları. Her şeye rağmen, sterlin olarak elde edilen gelirler ülkeye gönderildiğinde bu paralar ile yen alımına gidilmektedir. Bunun anlamı yurtdışında bulunan Japon üreticilerin müşteri çekebilmek için avantajlı fırsatlar sunabilir bir düzeye gelmesidir.
Madalyonun öteki yüzünde ise ithalat bulunmaktadır. Japon mallarının üretilmesi için kullanılan hammaddeler ve tüketilen fosil yakıtlar ithalatın da artmasına neden olmaktadır (büyük deprem felaketinden sonra nükleer reaktörler kapatılmıştı). İthalatta son iki aylık dönem içerisinde yaşanan %11.8 oranındaki artış ticaret açığının 1.8 milyar dolara yükselmesine yol açmıştır.
Japonya’nın en büyük ticaret ortaklarından olan Çin’de yaşanan yavaşlama ekonominin hassasiyetini artırmaktadır. İki ülke arasındaki ilişkiler Batı Çin Denizinde bulunan bazı adalar üzerinde her iki ülkenin de hak iddia etmesi nedeniyle uzun bir süredir huzursuz bir seyir izlemektedir.