Amerika Merkez Bankası, işsizlik oranı %6.5 seviyesinin altına inene kadar, ipoteğe dayalı menkul kıymetler ve hazine tahvilleri alımına devam edeceğini bildirmişti. Yetkililer ayrıca varlık alımlarının azaltılmaya başlanabilmesi için ekonominin belirlenen eşik seviyesini geçmesi gerektiğinin de önemle altını çizmişti.
Temmuz ayına ait istihdam verileri işsizlik oranın %7.4 seviyesinde olduğunu göstermektedir. Bunun anlamı işsizliğin bir önceki aya oranla %0.2 azaldığıdır. Çalışma Bakanlığından yayınlanan veriler aynı zamanda Birleşik Devletler ekonomisinin Temmuz ayı içerisinde 162000 yeni istihdam yarattığını da açığa çıkarmaktadır. Analizcilerin 180000 seviyesi üzerinde bir rakam görmeyi umduklarını düşünecek olursak, piyasanın neden bu zayıf rakam yüzünden hayal kırıklığına uğradığı daha net anlaşılabilir. Mayıs ve Haziran ayına ait verilerin revizyon sonucu aşağı çekilmesi de piyasayı etkilemiştir. Mayıs ayı verileri 19500 düşüş yaşamış ve 176000 rakamına gerilemiştir. Haziran ayı verileri ise 195000’den 188000’e indirilmiştir. Her şeye rağmen, işsizlik oranının son dört yılın en düşüğü olan %7.4 seviyesine inmesi Birleşik Devletler ekonomisinin doğru yolda ilerlemeyi sürdürdüğünü işaret etmektedir. Geçen yılın Ağustos ayında %8.1 olan işsizliğin %7.4 oranına gerilemesi ülke ekonomisinin muazzam olmasa bile istikrarlı adımlarla ilerlediğini kanıtlamaktadır.
İstihdam sektörü ekonomik koşulları biraz geriden takip eden bir göstergedir. İş çevreleri yalnızca güven duydukları bir ortam içerisinde -artacak talebi karşılayabilmek için- faaliyetlerini genişletmek isteyeceklerdir.
Haziran ayında tüketici harcamalarının %0.5 oranında artmış olması tüketicilerin harcadıkları para konusunda halen çok dikkatli davrandıklarını ortaya koymaktadır, bu da iyi zamanların geldiğine tam olarak inanmadıklarının delilidir. Enflasyon rakamlarında da artış görülmektedir (%1.3) fakat Amerika Merkez Bankasının sağlıklı bir ekonomi için arzuladığı %2 oranı henüz yakalanamamıştır.