Başbakan Shinzo Abe, Japon ekonomisinin maruz kaldığı deflasyona bir son vermenin en başta gelen önceliği olduğunu net bir dille belirtmişti. Japonya Merkez Bankası, diğer büyük merkez bankalarının da ulaşmak istediği, %2 enflasyon seviyesini hedeflemektedir. Tabi burada diğer merkez bankalarından farklı olan durum Japonya’nın enflasyonu yükseltmek çabasında olmasıdır. Deflasyonun yarattığı baskı tüketicilerin yapacakları büyük harcamaları (ileride fiyatların daha da düşeceğini bildiklerinden) daha ileriki bir tarihe ertelemelerine sebep olmaktadır.
Japonya ekonomideki likiditeyi artırabilmek ve yerel pazarı güçlendirebilmek için çok ciddi destek tedbirleri alma yoluna gitmiştir. Doğal olarak bu tedbirler Japon yeninin diğer büyük para birimleri karşısında değer kaybetmesini sağlamıştır, özellikle de 2012 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana. Japon yeninin değer kaybetmesi ülkenin ihraç ettiği ürünlerin yabancı piyasalarda daha rekabetçi bir konuma ulaşmasını desteklemiştir. Bu çabalar neticesinde ülke ilk çeyrekte %4.1 büyüme hızı yakalamıştır. Öte yandan, yeni açıklanan veriler büyüme hızının ikinci çeyrekte yavaşladığını ve %2.6 seviyesine gerilediğini işaret etmektedir. Bu netice, büyüme hızının %3.6 olacağını tahmin eden analizcileri hayal kırıklığına uğratmıştır. Rakamların detayları incelendiğinde büyümeyi etkileyen faktörlerin başında -yerel pazarda yaşanan talep artışından ziyade- ihracatın ve kamu harcamalarının artması olduğu görülmektedir. Japon iş çevrelerinin yaptıkları yatırımların azalma kaydetmesi de istikrarlı bir iyileşme sürecini tehlikeye atmaktadır. Yine de, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde resesyondan kurtulan ekonomi büyümenin keyfini çıkarmaktadır.
Japonya, dünyanın en büyük kamu borcuna sahip ülke konumundadır. 12 trilyon dolara ulaşan bu borç, ülke GSYH’sinin iki katına tekabül etmektedir. Başbakan Abe, devletin elde ettiği geliri artırabilmek için şu anda %5 olan satış vergisini 2014 yılında %8 ve 2015 yılında ise %10 seviyesine çıkarmayı planlamaktadır. Büyüme rakamlarının zayıflaması durumunda bu planın gözden geçirilmesi söz konusu olabilir fakat satış vergisini uzun süredir planlayan hükümetin fikrini değiştirmesi pek de olası görünmemektedir.