Alman halkı Başkan Angela Merkel ve hükümeti hakkındaki görüşlerini yaklaşık beş hafta sonra sandık başına giderek belirteceklerdir. Bütün demokratik toplumlarda olduğu gibi, Alman vatandaşları da “liderlerinin” kendilerini bulaştırdıkları ekonomik problemlerden sorumlu hissetmek istememektedir. Muhalefette olan partiye oy vermek neticesinde bu rahatsızlıklarını dile getirebilir ve iktidarı politika deryasında yalnız bırakabilirler.
Euro Bölgesinin dinamosu olan Almanya, Portekiz, İspanya, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a yapılan yardımlarda kullanılan paraların en büyük kısmını temin eden ülke konumundadır. Neticede, başka ülkelerin ekonomik problemlerinin faturası vergi veren Almanların başında patlamaktadır ve bu vergileri verenler durumdan hiç de hoşnut görünmemektedir. Aslında bu yapılan yardımlardan faiz yolu ile gelir elde edilmektedir fakat insanların bu konudaki düşüncelerini değiştirmek pek de kolay değildir.
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, yakın zamanda yaptığı açıklamalarda Yunanistan’ın 2015-2016 doğru ilerleyebilmesi için küçük çapta bir yardıma ihtiyacı olabileceğini bildirmiştir. Uluslararası Para Fonu bu rakamın 11 milyar Euro civarında olacağını tahmin etmektedir – bu zamana kadar verilen 240 milyar Euro ile kıyaslandığında gerçekten de ufak bir miktar gibi algılanabilir. Angela Merkel ise gerekli yardımın miktarını konuşmak için henüz çok erken olduğunu dile getirmektedir. Schaeuble’nin açıklamaları belki de Yunan asıllı olan vatandaşların oylarını kazanmak için yapılan politik bir hamle olabilir.
Yunanistan’ yapılan yardım paketler halinde gerçekleştirilmektedir ve bu dilimler Troyka (Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Komisyonu ve IMF) tarafından incelendikten sonra Avrupa Maliye Bakanlarının onayına sunulmaktadır. Troyka, Yunanistan’ın yükümlü olduğu geri ödemleri aksaksız bir şekilde yapabilmesi için, gerekli reformların hayata geçirilip geçirilmediğini de takip etmektedir.