Londra Bankalararası Teklif Edilen Faiz Oranı (Libor) skandalı bir kurban daha verilmesine neden olmuştur. Yapılan soruşturmalar neticesinde cezai müeyyide uygulanmasına üç ICAP çalışanın cezalandırılmasına karar verilmiştir. ICAP, daha önce Muhafazakâr Partide görev almış ve Hazine bakanlığı görevi yapmış olan Michael Spencer tarafından kurulmuştur. Zaman içerisinde büyümeyi sürdüren ICAP neticede bankalar arası işlemleri gerçekleştiren en büyük aracı kurum haline gelmiştir. Libor mekanizması, bankalar arası borç verme faiz oranının belirlenmesi için düşünülmüştür ve dünya genelinde dikkate alınan bu oranlar trilyonlarca doları etkilemektedir.
ICAP, Japon yenine yönelik faiz oranlarında oynama yapmasından ötürü, İngiltere Finansal İdare Otoritesi tarafından 14 milyon sterlin ABD Emtia Piyasası Vadeli İşlemler Komisyonu tarafından ise 41 milyon sterlin cezaya çarptırılmıştır. Konu ile ilgili katınlar arasında UBS’de görev yapan bir simsarın ICAP çalışanlarına 400 kereden fazla faiz oranlarında yönlendirme yapmaları çağrısında bulunduğu da yer almaktadır. Bu tip büyük finansal kuruluşlarda görev yapan kişilerin yüksek zekaya sahip olan başarılı bireyler olduğuna şüphe yoktur; doğal olarak bu görevlilerin faiz oranlarında manipülasyon yapmalarının büyük bir suç olduğunun farkında oldukları da ortadadır. Üç ICAP çalışanı ise hem gizlice komplo kurmak hem de sahtecilik suçlarından yargılanmaktadırlar. Eğer suçları sabit görülürse, her suç başına 30’ar yıl ceza almak ile karşı karşıya kalacaklardır. Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı sözcülerinden Scott Hammond yaptığı açıklamada “Bu üç sanık büyük ödemeler almak karşılığında, yaygın bir biçimde kullanılan faiz oranlarında oynama yaparak, dünya çapındaki finansal piyasaların sarsılmasına neden olmuştur” ifadesini kullanmıştır.
Bay Spencer yaptığı yazılı beyanatta, artık ICAP için çalışmayan bu üç kişinin gerçekleştirdiği eylemin “bağışlanamaz” olduğunu ve kuruluşunun soruşturmalar sürecince tüm yetkili makamlarla iş birliği içerisinde bulunduğunu söylemiştir. Michael Spencer, “Japon yeni Libor oranları üzerinde oynama yapmak gibi affedilemez bir eylemde payı bulunanları şiddetle kınıyoruz. Onların faaliyetleri ICAP inanışına tamamen zıt düşmektedir. Bu yasadışı eylemin gerçekleştirilmesinde hiçbir üst düzey yöneticinin payı olmadığı anlaşılmıştır” diye de eklemektedir. Bu konuda az da olda parmağı olan personel ya disiplin cezası almış ya da işten çıkarılmıştır.
Ahlaksız davranışları neticesinde cezalandırılan dört finansal enstitünün başındakilere göre (tabi eğer inanırsanız), üst düzey yöneticilerden hiç biri bu süregelen operasyondan zerre kadar bilgileri olmamıştır.