İrlanda ekonomisinin çarklarının güçle döndüğü günlerde takılmış bir lakap olan Kelt Kaplanı çok geride kalmıştır. Küresel Finansal Krizin beraberinde getirdiği emlak balonu İrlanda Cumhuriyetinin bankacılık sektörünün neredeyse tamamen dağılmasına yol açacak kadar büyük bir etki yaratmıştı. Neticede hükümet finans sektörünü toparlayabilmek için gerekli adımları atmak zorunda kalsa da bu durum ülkenin borçlanma maliyetlerinin dayanılamayacak bir şekilde artışına yol açmıştı. Avrupa Topluluğu, Uluslararası Para Fonu ve İngiltere hükümetinden yardım talep eden İrlanda, 2010 yılında 85 milyar Euro yardım almıştı.
Bugün %13 işsizlik oranına sahip olan ülkede yapılan araştırmalar mortgage sahiplerinin %17’sinin yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlandığını ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen, İrlanda resesyondan artık çıkabilmiştir. İkinci çeyreğe ait rakamlar ülke ekonomisinin %0.4 oranında büyüdüğünü işaret etmektedir. Bu veriler analizcilerin tahminlerinin neredeyse yarısı kadar olsa bile neticede ibre genişlemeyi göstermektedir. Hükümet 2013 yılı sonunda gerçekleşecek büyümenin %1.3 oranında olacağını tahmin etmektedir.
İkinci çeyrekte ihracat rakamları %4.3 oranında artış göstermiştir fakat tüketici harcamalarındaki belli belirsiz artış (%0.7) bu yöndeki zayıflığın sürdüğünü işaret etmektedir. Yerel pazar tüm ekonomilerin kilit noktasını teşkil etmektedir, ancak yüksek işsizlik oranı ve belirsizlik ortamı tüketicilerin paralarını harcama konusunda daha ihtiyatlı davranmalarına sebep olmaktadır.
Konut sektörünün dip yaptıktan sonra toparlanmaya başladığına dair işaretler bulunmaktadır, en azından Dublin’in bazı bölgelerinde. Konut sektörü endeksi geçen sene %4.5 düşüş göstermiştir ki bu rakam 2008 yılından bu yana görülen en yavaş gerilemeyi ifade etmektedir. Geçen sene içerisinde %12 oranına kadar artış yaşayan piyasa seneyi %17 geride noktalamıştı. Öte yandan, büyümenin tam gaz devam ettiği 1996 ve 2006 yılları içerisinde konut fiyatlarında haddinden fazla artış yaşanmış olduğu da unutulmamalıdır.