Start Trading Now Get Started

Ülkenin Sağlığı?

By Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

1960’lı yıllarda doğan bir İngiliz olarak kapsamlı ve ücretsiz sağlık servislerinden yararlanmak en doğal hakkımdı. Ulusal Sağlık Hizmetleri kuruluşunun rehberliğinde kendimi sağlıklı tutmak ve beşikten mezara kadar geçecek süreyi artırmam gereklidir. Bu seçimi yapmamış olsam bile -veya ciddi bir kaza geçirmem durumunda- Ulusal Sağlık Hizmetleri benim için gerekenleri yapacaktır. Ulusal Sağlık Hizmetleri kuruluşunun hayata geçirildiği 1948 yılından bu yana politik bir futbol sergilediği doğrudur. Kuruluş 1980’li yıllardan itibaren reformlar yaşamasına rağmen, İngiltere’nin en önemli başarılarından biri olmaya devam etmektedir. Bu perspektiften bakıldığında Amerikalıların “Obamacare” konusundaki tartışmalarını anlamak gerçekten de zor gelmektedir.

Sanayileşmiş ülkelerin genelinden farklı bir şekilde, Amerika’da kapsamlı bir sağlık garantisi bulunmamaktadır; kaldı ki dünya üzerindeki en zengin topluluktur. 60 milyona yakın Amerikalının hiçbir sağlık sigortası yoktur, diğer bir deyişle her beş kişiden biri. Acaba ülke politikacılarının bir araya gelerek ulusal bir güvence sağlaması büyük bir skandala mı yol açacaktır? Hiç de değil.

Obamacare olarak adlandırılan program, Amerikalılara genel ve uygun koşullarda bir sağlık sigortası sağlamayı amaçlamaktadır. İnsanların büyük bölümünün sağlıklı oldukları dönemlerde ödedikleri primler kendilerine yapılan harcamalardan az olmaktadır, ancak kişilerin paraları toplumun en kötü durumda olan üyelerinin çukura düşmemesini de sağlamalıdır. Medicare ve Medicaid gibi özel ve kamusal programlar devam edecektir. Fakat sigortacıların sigorta yaptıranın hastalanması durumunda korumayı kaldırmalarına olanak sağlayan boşluklar kapatılacaktır. Buna ek olarak sigortanın akıl sağlığı, hamilelik ve ilaç ihtiyacı gibi özel opsiyona tabi konuları da kapsaması sağlanacaktır. Check-up, kanser taraması gibi belirli hususlar için talep edilen ekstra ücretler de dahil edilecektir. Bu karar 2010 yılında gündeme girmişti.

Cumhuriyetçiler, Obamacare programının içeriğinden hoşlanmamaktadır. Aslında bu plan ilk olarak daha önce Michigan valisi olarak göver yapan ve Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney tarafından düşünülmüştü. Cumhuriyetçiler tarafından kontrol edilen Temsilciler Meclisi, bu yasayı yürürlükten kaldırmak veya felce uğratmak için 40 adet tasarıyı onaylamıştır. Fakat bu tasarıların tamamı Demokratların kontrolünde olan Senato tarafından geri çevrilmiştir. Cumhuriyetçilerin bu programa karşı olmalarının en büyük nedeni “büyük devlet” fikrine soğuk bakmalarıdır. Cumhuriyetçiler aynı zamanda bu programın hem ekonomiyi hem de sağlık sektörünü zedelediğine inanmaktadır.

Bu problem, Birleşik Devletler hükümetinin ödeneksiz kalmasına neden olan bütçe oylamasının yapıldığı Pazartesi günü yeniden manşetlerdeki yerini almıştır. Federal hükümet daha önce 1995-6 döneminde de (yine Cumhuriyetçiler yüzünden) aynı durum ile karşı karşıya kalmıştı. Cumhuriyetçiler yaptıkları çağrıda Obamacare programının on iki ay ertelenmesi talep etmişlerdi. Tabi ki böyle bir teklif ne Başkanın ne de Demokratların kabul edebileceği bir şey değildi. Bu anlaşmazlığın faturası 700000 kadar çalışanın iş bıraktırılması olacaktır. Bu işçilerin bütçe üzerinde bir anlaşma sağlansa bile geriye dönük ödeme alıp alamayacakları garantisi bulunmamaktadır. Emeklilik maaşları ve savaş gazilerine yapılan ödemelerden tutun da müzeler ve ulusal parklar için yapılan harcamalar da gecikme yaşayacaktır (hükümete ait Twitter hesapları da geçici olarak devre dışı kalmıştır). Ülkenin finansal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için yükseltilmesi gereken bütçe tavanı konusunda 17 Eylül 2013 tarihine kadar uzlaşma sağlanamaması durumunda ise çok daha büyük risklerle karşılaşılabilir.

Obamacare programının kişi başına düşen ortalama maliyeti 328 Amerikan dolarıdır. Tabi en fakir Amerikalının bile faydalanacağı bu destek için kamunun cüzdanı kullanılacaktır. Avrupa Topluluğunun yaptığı çalışmalar büyük kuruluşların (ahlak dışı fakat tamamen yasal olan yöntemler kullanarak) yıllık olarak 1.3 trilyon dolar vergi kaçırdıklarını göstermektedir. Bu rakam, Avrupa Topluluğu genelinde 2008 yılında yapılan sağlık harcamalarının toplamından daha fazladır. Avrupa Topluluğunda 740 milyonluk bir popülasyon bulunurken Amerika’da yaşayanların toplam sayısı bunun yarısı kadardır. Birleşik Devletlerin vergi kaçırma yüzünden kaybettiği para 385 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. 60 milyon Amerikalıya ücretsiz sağlık hizmeti vermeyi hedefleyen Obamacare programının maliyeti yıllık olarak 20 milyar dolar gibi bir rakama denk gelmektedir (bu 60 milyonun bir bölümü kendi maliyetlerini karşılayabilecek seviyededir). Dünyanın en zengin ülkesinin kabul edilebilir ölçülerde bir sağlık hizmeti verebilmesi mümkün görünmektedir.

Dr. Mike Campbell
About Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.
 

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri