Euro Bölgesinin sağlığına kavuşmayı sürdürdüğünün yeni bir kanıtı da fabrika siparişlerinin dört aydır kesintisiz olarak artış göstermesidir. Markit tarafından yayınlanan rapor Eylül ayında 51.1 seviyesinde bulunan satın alma yöneticileri endeksinin Ekim ayında 51.3 seviyesine geldiğini belirtmektedir. Bu ölçüme göre, 50 seviyesinin altındaki değerler küçülmeyi, yukarısındaki değerler ise büyümeyi ifade etmektedir. Yaşanan artışın dört aydır kesintisiz bir şekilde devam etmesi sektörün performansındaki kalıcılık belirtilerini ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen, Euro bölgesi satın alma yöneticileri rakamları göreceli olarak zayıf bir yapı sergilemektedir. İngiltere’ye baktığımızda ise, satın alma yöneticileri endeksinin son altı yılın zirvesi olan 59.4 seviyesine geldiğini görmekteyiz.
Euro Bölgesi satın alma yöneticileri endeksi bloğu oluşturan 17 ülkenin genelini ele almaktadır. Bunun anlamı zorluklar içerisinde olan ekonomiler rakamları olumsu etkilerken Almanya gibi güçlü ekonomiler endeksi yukarı taşımaktadır. Almanya’ya ait satın alma yöneticileri endeksi son verilere göre 51.7 seviyesinde bulunmaktadır. Eylül ayı verilerinin detaylarına bakıldığında, Euro Bölgesi ekonomilerinde sadece Fransa ve Almanya’nın gelişme kaydettiği su yüzüne çıkmaktadır.
Euro Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikalarının ürünlerini yetiştirmekte zorlanmaları iyi bir haber olarak düşünülebilir. Öte yandan, Markit Ekonomi Şefi Chris Williamson’a göre bu durum blok içerisindeki istihdamı coşturacak bir etki yaratmayabilir. Chris Williamson açıklamalarında: “İyileşme süreci varlığını sürdürmesine rağmen can sıkıcı bir şekilde yavaşlığını sürdürmektedir. Genel olarak baktığımızda siparişlerde yaşanan bu hafif artışların firmaların yeni işçi alımını destekleyecek yeterliliğe sahip olmadığı görülmektedir. Üretimin arka arkaya iki ay yükselmesi umut vericidir ancak rekabet ve zayıf talep nedeniyle enflasyonun aynı seviyelerde kalmıştır” demektedir.
Açıklanan bu veriler piyasanın doğru yolda ilerlediğini yansıtmaktadır; yine de atılan adımların ufak olduğu da gerçektir.