Portekiz’de yaşanan finansal krizin temeli İrlanda (konut balonu), İspanya (konut balonu), Yunanistan (bütçe açığının yanlış beyanı) ve Güney Kıbrıs’ta (Yunanistan’ın yarattığı etkiler) patlak veren krizlerden farklı olmasına rağmen bazı ortak noktaları da bulunmaktadır. Aslında, Portekiz krizinin kökleri ülkenin Euro Bölgesi içerisindeki ekonomik rekabette geri kalmasına kadar uzanmaktadır. Finansal krizin en kötü dönemlerinde yapılan harcamalar bütçe açığının (Avrupa Topluluğunda bulunan her ülkede de gözlendiği gibi) devasa boyutlara çıkmasına önayak olmuştur. Bu durum, yatırımcıların Portekiz’in sorumluluklarını yerine getirip getiremeyeceği konusunda şüphe duymasına da yol açmıştı. Bu gelişmeler sonrasında ülkenin 10 yıllık tahvil faizleri %14 gibi dayanılması imkânsız boyutlara ulaşmıştı. Neticede Portekiz, 2011 yılında Avrupa Topluluğu ve Uluslararası Para Fonu aracılığıyla 78 milyar Euro kredi kullanmak zorunda kalmıştı.
Her yardım paketinde olduğu gibi Portekiz de ekonomik reformlardan tutun da vergi konusuna kadar (vergi muafiyetlerinin durdurulmasına kadar uzanan) bir dizi yaptırım ile karşı karşıya kalmıştır. İstihdam yasalarının gevşetilmesi ve hukuki yeni düzenlemelerin yanı sıra pek çok konu da bu listenin içerisinde yer almıştır. Verilen borçlar için %5.5 – 6 arasında bir faiz uygulanmaktadır – tabi ki hiçbir yardım ücretsiz değildir. Yapılan yardım belirli kademelere ayrılmış olup Troyka’nın gözlemciliğine bırakılmıştır. Ülkenin yardımların tamamına ulaşabilmesi için Troyka (IMF, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası) tarafından belirlenen tasarruf tedbirlerini alması ve bütçe açığını kabul edilebilir seviyelere düşürmesi gerekmiştir.
Tasarruf tedbirlerine yapılan yeni bir ekleme bütçe içerisine dâhil edilmiştir (bu değişiklikler anayasa mahkemesi tarafından incelenebilmektedir). Gerçekleştirilen bu uygulama, devlet memurlarına yapılan ödemelerin (eğer 675 Euro’dan fazla maaş alıyorlarsa) %2.5 ile %12 arasında değişen oranlarda kesilmesini, haftalık çalışma saatlerinin 40’a çıkarılmasını ve senelik izinlerinden 3 gün azaltılmasını hedeflemektedir. Emekli maaşı alan ve belirli bir seviyeyi geçen kişiler ise %10 gibi bir oranda kesinti ile yüzleşeceklerdir. Bu kesintilerin her beş devlet memurundan dördünü, diğer bir deyişle 600000 kişiyi, etkileyecektir. Hükümet %5.5 olan açığı önümüzdeki yıl içerisinde %4 seviyesine düşürebilmeyi amaçlamaktadır.
Portekiz’de Memurlar Haftada 40 Saat Görev Yapacak
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.