Gerek Avrupa Merkez Bankası gerekse İngiltere Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeden düşük düzeylerde ilerlemesine karar vermiştir. İngiltere’ye bakıldığında, faiz oranlarının 2009 yılının Mart ayından beri %0.5 seviyesinde tutulduğu görülmektedir. Bu durum, Küresel Finansal Krizin yarattığı baş ağrısının etkilerinin ne kadar derin olduğunu da ortaya koymaktadır. Avrupa Merkez Bankası ise (Euro Bölgesinin gelişmesine katkıda bulunabilmek için) en son Kasım ayında faiz oranlarını %0.5 seviyesinden %0.25 seviyesine düşürmüştü.
Merkez bankalarının “ucuz” para sağlamak istemesinin ardında sağlanan kaynakların bankalar aracılığı ile iş çevrelerine aktarılmasının kolaylaşacağı fikri bulunmaktadır. Firmaların büyümek için ihtiyaç duydukları krediye kolay bir şekilde ulaşabilmeleri yeni istihdam yaratılmasını da sağlayacaktır. Ancak bu mekanizmanın pek de umulduğu gibi işlemediği ve bankaların kredi sağlamak konusunda isteksiz oldukları gözlenmektedir. Bunun asıl nedeni Küresel Finansal Krizin sonrasında -krizin bir kez daha tekrarlanmaması için- Avrupa Topluluğu tarafından diretilen reformların etkileridir. Bir diğer problem ise talebin halen düşük seviyelerde kalmaya devam etmesidir. İş çevrelerinin büyümeye isteksiz olması içerisinde bulunduğumuz gelişme evresinin normalden çok daha yavaş adımlarlar ilerlemesine yol açmaktadır.
İngiltere’de belirtiler daha güçlü olsa da Euro Bölgesi ekonomilerinin de geliştiğinin pek çok sinyali alınmaktadır. İngiltere Maliye Bakanı, yaptığı açıklamalarda Bütçe Ofisinin büyüme hedefini bu yıl için %0.6 seviyesinden %1.4 seviyesine, önümüzdeki yıl için ise %1.8 seviyesinden %2.4 seviyesine yükselttiğini söylemiştir. Bakan aynı zamanda bütçenin 2018/19 döneminde artıya geçeceğini de belirtmektedir, daha önceki tahminden bir yıl erken.
İngiltere gibi Euro Bölgesinin de enflasyondan yana büyük bir probleminin olmaması her iki merkez bankasının da faiz oranlarının yakın dönemde yükseltmesi gibi zorunluluğu ortadan kaldırmaktadır. Bu sayede her iki merkez bankası da işsizlikle mücadele etmek için faiz oranlarını düşük seviyelerde tutmayı sürdürebilir.