Shinzo Abe hükümeti bir yılı biraz daha aşkın bir süredir görevde bulunmaktadır. Kendisinin amacı Japon ekonomisinin kendini yenilemesini sağlamak, yıllar süren durgunluğu durdurmak ve yerel pazarı canlandırmak suretiyle deflasyonu yenmek olmuştur. Japonya, ülke borcunun GSYH’ye oranla en yüksek olduğu gelişmiş ülkelerin başında yer almaktadır ve Başbakan Abe devletin gelirlerini satış vergisini yükselterek artırmaya kararlı görünmektedir. Şu anda %5 olan vergiler Nisan ayında %8 seviyesine çıkarılacaktır.
Başbakan Abe’nin ofiste geçirdiği ilk yılda Nikkei %30 oranında değer kazanmış, Japon yeni ise diğer büyük para birimleri karşısında kabaca beşte bir oranında gerilemiştir. Tüketici enflasyonunda hafif derecede bir artış yaşamıştır fakat bu artışın temelinde elektrik üretiminde nükleer enerjiden fosil yakıtlara geçilmiş olması yatmaktadır.
Shinzo Abe’nin uyguladığı politikaların görünen başarına bağlı olarak, pek çok analizci Japonya ekonomisinin sağlıklı bir şekilde büyüyeceğini ve 4üncü çeyrekte %2.8 seviyelerine ulaşacağını tahmin etmekteydi. Neticede, açıklanan ön tahminler ülke ekonomisinin %1 oranında büyüdüğünü ortaya koymaktadır (rakamlar yıllık bazdadır). Sonuçların vasat olması zayıf tüketici harcamalarına, ihracat gelirlerinin beklenenden düşük olmasına ve yatırım harcamalarının azlığına bağlanmaktadır. Vergi artışı ve tüketicilerin bu duruma vereceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Nükleer kaynaklı güç üretiminden (bu santraller ülkenin elektrik ihtiyacının üçte birini sağlamaktaydı) fosil bazlı yakıtlara geçilmesi ülkenin ticaret açığının ciddi oranlarda artmasına sebep olmuştur, zira bu maddeler Amerikan doları üzerinden ithal edilmektedir. Para biriminin değer kaybetmesine bağlı olarak azalan kazançlar ve dolar üzerinden yapılan ithalat (özellikle de petrol) ödemeler dengesini (GSYH’yi) negatif yönde etkilemektedir.