Tüketicilerin en hoşlanmadıkları konuyu soracak olursanız her halde alacağınız ilk cevaplar arasında fiyatların giderek artması olacaktır. Pek çok kişi ücretlerinde yaşanan artışın enflasyon ile aynı oranda artmadığından şikâyetçidir. Bu durum doğal olarak yaşam standardınızın gerilemesine neden olmaktadır. Öte yandan, Japon hükümeti ülke ekonomisindeki enflasyonu tetikleyebilmek için bilinçli bir hareket gerçekleştirme çabasındadır.
Japonya uzun yıllar boyunca fiyatların sürekli gerilemesinden yani deflasyondan dolayı zorluklar yaşamaktadır. İlk bakışta bu durum tüketiciler için bir cennet gibi görünse de, aslında ekonomi için kötü bir şeydir. Fiyatların gelecekte daha da düşeceğini bilen tüketiciler yapacakları büyük harcamaları mümkün olduğu kadar geciktirmeyi tercih etmektedir. Bu trend ekonominin çekirdeğini oluşturan yerel talebi baskı altına almaktadır. Bu sebepten dolayı uzman ekonomistler düşük fakat süregelen bir enflasyonun ekonominin sağlığı açısından gerekli olduğunu (ancak ücret enflasyonunun kötü bir şey olduğunu) belirtmektedirler. Merkez bankalarının büyük bir bölümü kendilerine hedef olarak %2-%3 enflasyon seviyesini belirlemişlerdir. Belirlenen üst bandının aşılması halinde yetkililer faiz oranlarını artırmak suretiyle para politikasını sıkılaştırır ve enflasyonu boğma yoluna giderler.
Şubat ayına ait tüketici fiyatları verileri Japonya’da enflasyonun dokuz aydır kesintisiz yükseldiğini ve %1.3 seviyesine ulaştığını ortaya koymaktadır. Ancak bu rakam halen Japonya Merkez Bankasının %2 hedefinin gerisinde kalmaktadır. Önümüzdeki ay satış vergileri %5 seviyesinden %8 seviyesine yükseltilecektir ve tahminler tüketici harcamalarının bu artış başlamadan artış göstereceği yönündedir. Buna rağmen tüketici harcamaları bir önceki aya nazaran %2.5 oranında gerileme yaşamıştır.
Japonya’da işsizlik oranı diğer gelişmiş demokratik ülkelere oranla çok daha düşük bir seviyededir. Şu an %3.6 olan işsizlik oranı aynı zamanda son altı yılın en düşük seviyesidir.