Forex piyasasını az çok takip edenlerin bile bildiği üzere, Çin’in para birimi Amerikan doları karşısında oldukça küçük adımlar atmaktadır. Temel ekonomik nedenler ister Yuan’ın lehine olsun isterse Amerikan dolarının aleyhine, Yuan Amerikan dolarını gölgesi gibi takip etmektedir. Büyük para birimleri arasında meydana gelen oynamalar %3 gibi oranlarda gerçekleşirken, Yuan Amerikan dolarına yapışmış bir durumdadır. Örneğin geçen haftayı ele alalım; Amerikan doları Japon yeni karşısında %1.8, Euro karşısında ise %1.4 oranında değer kaybetmesine rağmen Yuan karşısında %0.02 oranında değer kazanmıştır. Diğer bir deyişle Yuan diğer iki para birimi karşısında aynı oranlarda değer kaybetmiştir.
Eğer Amerika Birleşik Devletleri Çin Halk Cumhuriyetinin para birimi manipüle ettiğini resmi bir açıklama ile dile getirseydi, Çin’e yönelik bazı tedbirlerin alınması gündeme gelebilirdi. Neticede ABD böyle bir ithamda bulunmamakta fakat Çinli yetkililerden Yuan’ın diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına izin vermeleri çağrısını yapmaktadır. Analizcilerin büyük bölümü Yuan’ın olması gerektiğinden %20 daha az değerli olduğunu belirtmektedir. Eğer böyle bir durum yaşanırsa Yuan üzerinde açılan uzun pozisyonlar iyi kazançlar elde edebilir.
ABD Hazinesi kısa bir süre önce yaptığı açıklamalarda Yuan’ın “olması gerekenden daha az değerli” olduğunu dile getirmiştir. Açıklamada Çin’in ve küresel ekonominin istikrarlı bir büyümenin keyfini yaşayabilmesi için Yuan’ın serbest bırakılması gerektiği be belirtilmektedir. Ucuz Yuan (piyasa kuvvetlerinin para biriminin gerçek değerini belirleyemediği bir ortam içerisinde) Çin’in ihraç ürünlerine haksız bir rekabet avantajı getirmektedir; zira rakiplerinin para birimlerinin değerli olması o ülkelerin ürünleri pahalı hale getirmektedir.
Yayınlanan raporda: “Çin bu yılın ilk çeyreğinde forex piyasasında büyük alımlar gerçekleştirmeye devam etmiştir. Rezervlerinde bulunan 3.8 trilyon dolar zaten çok büyük bir rakam anlamına gelmektedir. Güçlü Yuan, alım gücünü artıracağından, yerel tüketimi destekleyecektir. Böyle bir durum ihracata odaklanmış ekonominin yerel tüketime yönelik üretimi de eğilmesini teşvik edecektir. Yuan’ın değerinin piyasa tarafından belirlenmesi hem Çin’in gerçekleştirdiği müdahaleleri azaltacak hem de Çinli yetkililere likidite yaratımı ve yerel para politikaları konusunda daha büyük kontrol sağlayacaktır” ifadeleri kullanılmaktadır.
Çin sahip olduğu büyük yerel Pazar potansiyelini değerlendirmenin daha istikrarlı bir gelişme için anahtar rol üstlenebileceğinin farkına varmıştır. Uzun vadede büyümeyi destekleyecek olan bu yöntem piyasasının küresel ürünlere açılması anlamına da gelecektir. Her şeye rağmen, Çin’in günümüzdeki büyümesinin temelinde dünya geneline yaptığı ihracatlar bulunmaktadır. Çin son zamanlarda sıklıkla -dünyanın ikinci büyük ekonomisi olarak piyasalardaki yerini sağlamlaştırmak amacıyla- büyük sübvansiyonlar aracığıyla damping yapmakla suçlanmaktadır.