Hükümet borçları ile kişisel borçlar arasındaki fark anlatılırken, hükümetin borçlarının fazla kredi kullanımı olarak düşünülmesi yerinde olacaktır; neticede belirli bir periyot içerisinde yapılan harcamalar elde edilen gelirlerden fazla bir şekilde gerçekleşmiştir. Kamu borcu ise bir mortgage kredisine benzetilebilir ve bu büyük rakamların zaman içerisinde ödenmesi gerekmektedir (tabi prensipte). Hükümetsel ve kişisel finans arasındaki fark ise hükümetin kaynaklarının güllük gülistanlık olmadığı dönemlerde yaşanan açıkların kümeleşerek bir demet halinde kamu borcuna dönüşebilmesidir. Hükümetlerin ulusal borçları ödemek için bir plana ihtiyacı bulunmamaktadır – yapmaları gereken tek şey, finans piyasalarını geri ödemeleri yapmaya (faizleri aksatmamaya) devam edeceklerine ikna etmektir.
Küresel Finansal Kriz, özellikle de Avrupa Borç Krizi, bütçe açıklarını ve borçları daha önceden görülmemiş bir şekilde politik arenaya malzeme haline getirmiştir. Pek çok ülke, krizden kaynaklanan sert darbeleri hafifletmek maksadıyla cari hesap açıklarını yükseltmek zorunda kalmıştır. Bu ülkeler aynı zamanda bütçelerini kontrol altına alabilmek için kemer sıkma politikalarına da başvurmuşlardır.
Avustralya hükümeti bütçe açığını önümüzdeki sene içerisinde %40 oranında küçültebilmek için yaptığı planları kısa bir süre önce açıklamıştır. Açığı 50milyar Avustralya dolarından 30 milyar Avustralya dolarına düşürecek bu plan -16500 memurun işine son verilmesi gibi- bazı zorlu koşulları da beraberinde getirecektir. Bunun yanı sıra hükümete ait, içerisinde işitme engelliler için yardımcı cihazların üretiminin yapıldığı firma gibi, bazı kuruluşların satılması da düşünülmektedir. Bu planlar sosyal yardımlaşma, kamu hizmeti yayıncılığı ve uluslararası destekler konularında kesintiler getirecektir. Buna ek olarak, bazı hükümet kuruluşlarında küçülme yapılacaktır.
Her şeye rağmen, altyapı planlarının genişletilmesi konusu da masaya yatırılmıştır: örneğin Sydney’de yeni bir havalimanı (11 milyar Avustralya doları), yeni bir tıbbi araştırma merkezi (20 milyar Avustralya doları). Yeni projelerin amacı ülke ekonomisini madencilik sektörüne olan bağımlılıktan kurtarmaktır. Çin dolayısıyla uzunca bir süre patlama yaşayan bu sektör yine Çin’den gelen talebin hafiflemesiyle olumsuz etkilenmektedir. Tahminlere göre Avustralya ekonomisi bu yıl %2.5 oranında büyüme kaydedecektir.