Birbirinden farklı karakteristik özelliklere sahip 18 ülkenin oluşturduğu bloğun ekonomik olarak aynı hızda ilerlemesi doğal olarak beklenemez; özellikle de Küresel Finansa Krizi ve Avrupa Borç Krizinin yarattığı çifte yıkım sonrasında. Böyle olmasına rağmen, analizciler Euro Bölgesinin 2014 yılının 1inci çeyreğinde sadece %0.2 oranında büyümesini üzüntü verici bulmaktadır.
Markit baş ekonomisti Chris Williamson BBC ile yaptığı görüşmesinde: “Ekonominin 4 çeyrektir kesintisiz büyüme göstermesine rağmen, belirgin bir hızlanma kaydedilememiş ve ağır adımlarla ilerlenmiştir. Bu sebepten dolayı açıklanan veriler Avrupa Merkez Bankasının Haziran ayında gerçekleştireceği toplantıda ekonomiyi canlandıracak tedbirler almak için harekete geçme olasılığını artırmıştır.
Euro Bölgesin genelindeki işsizlik oranı şu an için %11.8 seviyesinde bulunmaktadır fakat rakamlara ülke bazında bakıldığın aşırı heterojen bir tablo ile karşılaşılmaktadır. Avusturya (%4.9) ve Almanya’da (%5.1) olan işsizlik, İspanya (%25.3) ve Yunanistan’da (%26.7) gibi ülkelerde aşırı yüksek seviyelerde seyretmektedir. Bu oranlar hangi ülkelerde iyileşme sürecinin daha hızlı işlediğini ifade etmektedir.
Almanya’dan gelen veriler GSYH’nin 1inci çeyrekte %0.8 oranında arttığını göstermektedir. Zorluklarla mücadele etmeyi sürdüren İspanya ekonomisi ise %0.4 genişlemiştir. En azından İspanya’ya ait veriler güçlense de, bu artışın istihdam üzerinde büyük bir değişim sağlama potansiyeli sınırlı kalacaktır. Veriler Almanya’nın büyümede lider pozisyonunu ancak rakamları gerileten ülkelerin Euro Bölgesinin ikinci ve üçüncü en büyük ekonomileri olduğunu da işaret etmektedir. Fransa yerinde sayarken İtalyan ekonomisi %0.1 oranında daralmıştır.
Fransa’nın sergilediği vasat performansın faturası zayıf kalan tüketici harcamaları ve şirket yatırımlarına çıkarılmaktadır. Fransa’nın endüstriyel üretimi kısa bir süre önce kriz öncesi dönebilmiştir, diğer bir deyişle büyüme sürecinden 6 yıl kaybetmiştir. İtalya’nın verilerine bakıldığında ise Küresel Finansal Kriz öncesindeki seviyeden (%9) halen geride kalındığı ortaya çıkmaktadır.