Euro Bölgesinin zayıflamaya yüz tutmuş büyümesini yeniden canlandırmak ve deflasyon tehlikesini günden güne yükselten düşük enflasyon ile mücadele edebilmek için harekete geçen Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını düşürme kararı almıştır. Blok ekonomilerini sağlıklarına kavuşturabilmek maksadıyla bir dizi ek tedbirlerde uygulamaya konacaktır.,
Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizlerde %0.1 indirime giderek oranları %0.15 seviyesine çekmiştir. Bu oran Euro Bölgesi bankalarının ECB’den aldıkları paralar için ödedikleri faize aittir. Faiz oralarının düşürülmesi ile bankaların iş çevrelerine verdikleri kredileri daha ucuza temin etmelerini sağlamaktır; bu sayede firmaların büyümek için daha istekli hale geleceği umut edilmektedir. Tabi ki şirketlerin borç altına girmek istemeleri ancak üretimlerine veya hizmetlerine duyulan ihtiyacın arttığı dönemlerde mümkündür. İşlerin büyümesi yeni istihdam yaratılacağı anlamına da gelecektir.
ECB’nin attığı adımlar arasında ticari bankaların kendisine yaptığı depozitolardan %0.1 oranında faiz alma kararı da bulunmaktadır. Bu kararın alınmasının temelinde ise Euro Bölgesi içerisindeki likiditeyi artırmak hedefi yatmaktadır. Avrupa Merkez Bankası, bu yaklaşımı hayata geçiren ilk büyük merkez bankası olmuştur. Merkez bankasının aldığı kararlar arasında ticari bankalara uzun vadeli ucuz kredi sunmak da yer almaktadır. Bankalar bu sayede 2018 yılına kadar, iş çevrelerinde sağladıkları kredilerin %7’sine varan borçlar kullanabilecektir.
ECB toplantısı ertesinde basın toplantısı düzenleyen Mario Draghi: “İşimiz bitti mi? Bunun cevabı hayır olacaktır. Henüz işimiz bitmedi. Sorumluluklarımız kapsamında bize ihtiyaç duyulması halinde yapacaklarımız sona ermemiştir. Şu anda çok farklı bir dünya içerisindeyiz” demektedir – görünüşe göre daha yapacakları şeyler var! Hazırladığı konuşmada Draghi, Euro Bölgesinin ekonomik durumunun sadece ECB’ye bağlı olmadığının da önemle vurgulamıştır. Ticari bankalar ve hükümetler de (sağlayacakları kredileri artırmak ve finans sektöründe gereken reformları yapmak suretiyle) kendilerine düşen payı yerine getirmekle yükümlüdür.
Draghi’ye göre “ekonomik iyileşme sürecini güçlendirmek için Euro Bölgesindeki bankalar ve politikacılar de sarf ettikleri çabaları artırmak zorundadır. Bankalar başlatılan yeni uygulamaları en iyi şekilde değerlendirmeli ve sermayelerini büyütmelidir; bu sayede büyümeyi tehlikeye sokabilecek herhangi bir kredi sıkıntısı yaşanmasının önüne geçilecektir. Bu süreç içerisinde Euro Bölgesindeki politikacılar da mali politikalarını sağlamlaştırmalı ve gereken yapısal reformları hızlandırmalıdır.”
Avrupa Merkez Bankası kararları sonrasında Euro, Amerikan doları karşısında son dört ayın dip seviyelerine temas etmiş fakat sonrasında hızlı bir şekilde kayıplarını telafi ederek günü yukarıda tamamlamıştır. Destek tedbirleri Avrupa borsalarında da olumlu bir hava yaratmıştır.