Avrupa Merkez Bankası (ECB) bu ayın başında yeni bir dizi destek tedbiri alacağı açıklamasında bulunmuştu. Faiz oranlarını %0.05 seviyesine kadar geri çeken merkez bankası ek tedbirleri de hayata geçirmeyi planlamaktaydı. Bu paket kapsamında bankaların ECB'den 4 yıla varan vadelerde 400 milyar Euro borç alabilmeleri mümkün hale gelmektedir - mortgate kredileri, kredi kartı borçları ve bunun gibi hizmetler için ödediğiniz masrafı bir göz önüne getirin. Bu hamlenin amacı bankaların büyümeyi destekleyecek olan iş çevrelerine ucuz para temin edebilmesidir. Bu borçlar TLTRO (Hedefli Uzun Vadeli Refinasman Operasyonu) olarak adlandırılmaktadır. Diğer taraftan, Euro Bölgesi içerisinde faaliyet gösteren 255 bankanın toplamda 82.6 milyar Euroluk kaynak kullanmayı istediği görülmektedir.
Peki bankaları rahatlıkla kazanca dönüştürebilecekleri bu ucuz parayı almak konusunda tereddütte bırakan sebep nedir? - ticari bir kredinin masrafı vadenin uzunluğuna, miktarın büyüklüğüne ve risk faktörüne bağlı olarak hesaplanmaktadır. Bunun temelinde bankaların Eylül ayını (Avrupa Merkez Bankasının ek tedbirlerini duyuracağı bir sonraki toplantısını) bekliyor olması yatmaktadır. Bu toplantıda merkez bankasının varlığa dayalı tahvil alımlarına yönelik planlarını açıklayacağı tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra, bankaların ECB'nin bir sonraki "sağlık taraması" öncesinde aşırı borç altına girmek konusunda isteksiz olmaları da anlaşılabilir bir mazerettir. Bu borçlar bankalar tarafında kısa vadede kazanca dönüştürülemeyeceğinden, bankanın borç hanesinde zayıflatıcı bir unsur olarak algılanacaktır.
Analizciler, Hedefli Uzun Vadeli Refinasman Operasyonuna gösterilen talebin ilk etapta 100-200 milyar Euro olacağını tahmin etmekteydiler. Bankalar Aralık ayında bu operasyondan bir kez daha yararlanabilme fırsatına sahip olacaklardır. Aslına bakarsanız Avrupa Merkez Bankasının yeni işçi alarak büyümeyi planlayan firmalara doğrudan kredi temin edemiyor olması (bunun bankanın görevleri arasında bulunmadığı bilsek de) gerçekten utandırıcıdır.