Fiyatların zaman içerisinde düşüş yaşaması tüketiciler için ilk başta bir cennet anlamına gelebilir fakat geçmişteki örneklerden kazanılan ekonomik erdem bu durumun talep azalmasını (ve daha sonra da işsizlik artışını) tetikleyeceğini göstermektedir. Japonya deflasyon ile yirmi yılı aşkın bir süredir deflasyonun pençesindedir ve hükümet bu döngüyü kırabilmek için para politikalarını kullanmayı da denemektedir.
Euro Bölgesi'nde enflasyon oranının Avrupa Merkez Bankası'nın hedeflediği %2 seviyesinin çok aşağısına inmesi yeni endişelere yol açmıştır. Bu durum beraberinde, ekonomiye enflasyonu enjekte edebilmek için, destek tedbirleri ihtimalini de getirmiştir (normalde bu iş için destekleyici para politikaları kullanılmaktadır).
İsveç de İngiltere gibi Avrupa Topluluğu'nun bir üyesi olmasına rağmen tercihini Euro uygulamasına katılmamaktan -ve kendi para birimi olan İsveç kronunu kullanmaktan- yana yapmıştır. Bu seçim İsveç Merkez Bankası'na blok üyelerinin merkez bankalarına kıyasla daha fazla esneklik tanımaktadır. Merkez bankası İsveç ekonomisinin 2014 yılında %0.2 deflasyona uğrayacağına inanmaktadır. Eylül ayına ait veriler tüketici fiyatları endeksinin %0.4 oranında azaldığını ortaya koymuştur. Son dokuz ay içerisinde yedi kez düşüş yaşanması merkez bankasını harekete geçirmiştir. İsveç Merkez Bankası, ekonomiye enflasyon enjekte edebilmek maksadıyla, faiz oranlarını %0.25 oranında düşürerek sıfır seviyesine çekmiştir. Merkez bankası oranların enflasyon iyileşene kadar sabit tutulacağını dile getirmiştir. Tahminlere göre enflasyon gelecek yıl %0.4 seviyesine yükselecektir. Merkez bankasının hedeflediği %2 rakamı, 2012 yılının başlarından bu yana görülmemiştir.
İsveç ekonomisi iyi bir durumda olarak değerlendirilebilir. Merkez bankası işsizliğin gelecek yılda %0.1 oranında azalarak %7.9 seviyesine gerileyeceği beklentisi içerisindedir. Bankaya göre büyüme hızı %2.7 olarak gerçekleşecektir.