Halk açısından Küresel Finansal Krizin yarattığı en tatsız durumların başında finansal kuruluşların oynadıkları ve neticede kaybettikleri büyük bahislerin faturasının kendilerine (vergi ödeyenlere) kesilmiş olmasıdır. Bu bankalar ve yatırım kuruluşları (iflas etmeleri durumunda çok daha büyük felaketlere yol açacağı korkusuyla) batmak için çok büyük şeklinde değerlendirilmişlerdi.
Bu tip durumların bir kez daha doğmamasını garantileyebilmek (bankanın kendisini belanın tam ortasında bulması halinde işlemlerini durdurarak hasarın hissedarları tarafından paylaşılması) adına sektörün küresel düzenleyici konumundaki Finansal İstikrar Kurulu (Financial Stability Board, FSB) bankaların kasalarında daha fazla para (tabi ki kendisine ait) tutması konusunda ısrar etmektedir.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, aynı zamanda FSB Başkanlığını da yürütmektedir. Carney, BBC ile yaptığı görüşmede değişimleri dönüm noktası olarak tanımlamaktadır: "Bankalar, hissedarları ve kreditörleri işlerin iyi gittiği dönemlerde kazançlarını almışlardır fakat işler ters gittiğinde gelen kayıpların faturası İngiliz halkına ve sonraki nesle havale edilmiştir; bu durum sona erecektir. İşlerin kötü gittiği veya bankanın hatalı hareket ettiği durumlarda (halk, hükümet ve vergi verenlerin yerine) artık bu bankanın borçlarını ellerinde tutan kreditörler (kesinlikle depozito sahipleri değil) bankanın hissedarı haline gelecektir. Bununla açıkça yüzleşelim, şu zamana kadar uygulanan sistem kesinlikle adil değildir". Tabi bazıları buna karşı çıkabilir.
Krizin tepe noktasındaki dönemde (2007-8), İngiltere Ulusal Denetim Ofisi, vergi verenlerin 1 trilyon sterlin üzerindeki bir rakamı sağlama aldığını belirtmişti (başka bir çıkar yol kalmaması halinde kullanılmak üzere). Dünyanın her yanındaki hükümetler bankalarını koruyabilmek için kamunun trilyonlarını sisteme enjekte etmişti.
FSB, bankaların varlıklarının %15-20'si kadarını gelecek krizlere karşı koruma amacıyla bir kenara ayırmasını istemektedir; krizden önceki oranlara kıyasla çok daha yüksek bir miktar.